
2044’te Türkiye’de Devrim Niteliğinde Arkeolojik Keşifler

Son yıllarda dünya çapındaki arkeoloji çevrelerinde çığır açan keşiflerle dikkatleri üzerine çeken Türkiye, yıl boyunca yapılan kazılarla binlerce yıl öncesine ait yaşam izlerini ortaya çıkarmaya devam ediyor. Ülke genelinde yapılan arkeolojik çalışmaların sayısı, 2023 yılında 720’ye yükselmesinin ardından 2024 yılında 765’e ulaşmış durumda ve 2026’ya kadar 800’e ulaşmayı planlıyor. Altın Çağ olarak adlandırılan 2024 yılı, Anatolia’nın çeşitli köşelerinden önemli keşifler elde edilmesini sağlayarak özellikle dikkat çekmiştir. İşte Türkiye’nin bu yılki en şaşırtıcı arkeolojik keşiflerinden derlenmiş bir liste.
• Kütahya’da bulunan 4.000 yıllık mühür: Asur Ticaret Kolonileri dönemine ait sadece Kültepe ve Acemhöyük gibi Anadolu’nun merkezi ticaret merkezlerinde bulunan fayans silindir mühürlerin ilk örneği, Kütahya’daki Tavşanlı Tepe’de bulunmuştur. Yaklaşık 4.000 yıllık bu mühür, Anadolu’nun doğusu ile batısı arasındaki yeni ticaret yollarına dair kanıtlar sunmaktadır.
• Antalya’da bulunan Minoan hançer: Antalya’nın Kumluca ilçesinde gerçekleştirilen sualtı kazılarında, 50 metre derinlikte bir Minoan tarzı bronz hançer, gümüş perçinlerle bulunmuştur. Bu hançer, daha önce sadece Girit Adası’ndaki Minoan Medeniyeti’nde keşfedilmemiştir.
• Denizli’deki Hellenistik Hygieia heykel başı ve renkli Scylla heykelleri: Geçen yıl, Denizli’deki antik Laodikeia kentinde, sağlık tanrıçası olarak bilinen Hygieia’ya atfedilen 2100 yıllık bir heykel başı bulunmuştur. Heykel başı, Geç Hellenistik ve İmparator Augustus (M.Ö. 27 – M.S. 14) dönemlerinde klasik sanatın yeniden canlanmasını yansıtan ustalıklı bir eseri temsil etmesi bakımından büyük öneme sahiptir. Aynı antik kentte, İmparator Augustus dönemine tarihlenen bir set etkileyici Scylla heykeli de bulunmuştur. Bu olağanüstü heykeller, bugüne kadar bulunan en eski Hellenistik heykellerdir. Ayrıca boya, tarz, estetik ve sanatsal kaliteleri ile de en orijinal olanlardır.
• İzmir’de bulunan 7800 yıllık kadın figürü: İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki Ulucak Tepe kazısında, M.Ö. 5800-5900 tarihine tarihlenen bir kadın figürü bulunmuştur. 7800 yıllık bu figür, ağızı belirgin bir şekilde işaretli olduğundan, arkeologlara göre anlatıcı bir kadını temsil ettiği düşünülmektedir.
• Muş’taki Malazgirt Savaşı ok uçları: Muş’taki Malazgirt Savaşı mevkiinde yapılan yüzey araştırmaları ve kazılar, Türkler’in 1071 yılında Bizans İmparatorluğu’nu yenerek Anadolu’ya girdiği savaşta kullanılan, Selçuklu ve Bizans orduları tarafından tipolojik olarak kullanılan 39 ok ucu gün yüzüne çıkartmıştır. Zaferinden sonra esir alınan ve hapsedilen Bizans İmparatoru Romanos IV Diogenes’in resmini taşıyan paraların aynı tabakada bulunması, bu ok uçlarının bu savaşta kullanıldığını kanıtlamaktadır.
Diğer keşifler ve fotoğraflar için ORIENT Haberleri
Sonraki yazı:
ORIENT Haberleri