AB Kıbrıs’taki Ayrılığın Kapatılmasına Yardımcı Olabilir mi?
Kıbrıs kırk yılı aşkın bir süredir bölünmüş bir adadır; adanın kuzey kısmı Türk birlikleri tarafından işgal edilmiş, güney kısmı ise Kıbrıs Cumhuriyeti’ne aittir. Bölünmenin, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk toplumları arasındaki etnik ve siyasi gerilimlerden kaynaklanan derin tarihi kökleri vardır. Adayı yeniden birleştirmeye yönelik sayısız girişime rağmen Kıbrıs sorunu hâlâ çözümsüz kalıyor.
Kıbrıs’ın 2004’ten bu yana üyesi olduğu Avrupa Birliği, Kıbrıs’taki bölünmüşlüğün kapatılması çabalarında önemli bir rol oynadı. AB, Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) ve Avrupa Komşuluk Politikası gibi çeşitli programlar aracılığıyla yeniden birleşme sürecine mali destek sağlamıştır. AB aynı zamanda Kıbrıs sorununa bir çözüm bulmak için nüfuzunu kullandı; Avrupa Komisyonu sürekli olarak AB ilkelerine saygılı, kapsamlı bir çözüm çağrısında bulundu.
AB’nin Kıbrıs’taki bölünmüşlüğün kapatılmasına yardımcı olmaya çalıştığı ana yollardan biri, BM öncülüğündeki barış görüşmelerine verilen destektir. AB, Kıbrıslı Rum ve Türk liderler arasındaki müzakereleri kolaylaştırmak için çalışan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı’nın çabalarını aktif olarak desteklemektedir. AB ayrıca mülkiyet hakları, yönetişim yapıları ve güvenlik düzenlemeleri gibi yeniden birleşme süreciyle ilgili karmaşık sorunların çözülmesine yardımcı olmak için teknik yardım da sağladı.
AB, barış sürecine verdiği desteğin yanı sıra, Kıbrıslı Rum ve Türk toplumları arasında uzlaşmanın teşvik edilmesi ve güven inşa edilmesinde de rol oynadı. AB, uçurumun her iki tarafındaki gençleri, sivil toplum kuruluşlarını ve yerel yetkilileri bir araya getirmeyi amaçlayan çok sayıda projeye fon sağladı. Bu girişimler, iki toplum arasında diyaloğun, anlayışın ve işbirliğinin geliştirilmesine yardımcı olarak, gelecekte yeniden birleşmiş bir Kıbrıs’ın temellerini attı.
AB’nin çabalarına rağmen, Kıbrıs’taki bölünme derin ve karmaşık olmaya devam ediyor; kapsamlı bir çözümün önünde birçok engel hâlâ duruyor. Kuzeyde Türk birliklerinin varlığı, mülkiyet hakları ve dış aktörlerin rolü gibi konular yeniden birleşme sürecini karmaşıklaştırmaya devam ediyor. Müzakerelerin 2017’de yakın zamanda çökmesi, barış süreci açısından büyük bir gerilemeydi ve önümüzdeki zorlukların altını çiziyordu.
Ancak AB, Kıbrıs’taki bölünmüşlüğün kapatılmasına ve Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasına yardımcı olma konusundaki kararlılığını sürdürüyor. AB’nin barış sürecine verdiği sürekli destek, iki toplum arasında uzlaşmayı ve güven inşasını teşvik etme çabalarıyla birleştiğinde, gelecekte yeniden birleşmiş bir Kıbrıs için umut sunuyor. AB’nin desteği ve Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk liderlerin anlamlı diyalog kurma istekliliğiyle, adada uzun süredir devam eden anlaşmazlığın çözümüne yönelik ilerleme potansiyeli hâlâ mevcut.