
ABD, Özbekistan İşbirliği ile 100’den Fazla Orta Asya Uyruklusunu Sınır Dışı Etti

Ukrayna ve ABD, Maden Anlaşması İçin İmzaya Yakın
Ukrayna’nın mineral kaynaklarına, özellikle nadir toprak malzemelerine, ABD’nin öncelikli erişimini sağlayacak bir anlaşmanın imzalanmasına sayılı günler kaldı. Bu gelişme, Rusya ve Ukrayna arasında Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en uzun süren çatışmasını sona erdirmek amacıyla artan barış baskılarının ortasında gerçekleşiyor.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, 30 Nisan’da yaptığı açıklamada, Washington ve Kyiv’in, "son dakikada" sorunlar halledildiği takdirde anlaşmayı imzalayabileceğini belirtti. Bessent, "Bizim taraf imzalamaya hazır. Ukraynalılar, dün gece son dakika değişiklikleri yapma kararı aldılar," dedi. "Bunun gözden geçirileceğinden eminiz ve eğer hazır olurlarsa bu akşam imzalamaya hazırız."
Ukrayna Başbakanı Denis Shmyhal, devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, "gerçek bir ortaklık anlaşması" olarak nitelendirdiği bu anlaşmanın, kalan tüm detaylar tamamlandıktan sonra önümüzdeki 24 saat içinde imzalanabileceğini ifade etti. Shmyhal, "Bu gerçekten iyi, eşit ve faydalı bir uluslararası anlaşma," dedi.
Maden Anlaşmasının Önemi Nedir?
Ukrayna, bu anlaşmayla birlikte azalan ABD desteğini güçlendirmeyi umuyor; ABD’nin desteği, Kyiv’in Rusya’nın 2022 Şubat’ında başlattığı tam ölçekli işgale karşı verdiği mücadelede kritik olmuştu. Shmyhal anlaşmanın detaylarını paylaşmadı, ancak Reuters’ın bir taslakta belirttiğine göre, ortak bir ABD-Ukrayna yeniden yapılanma fonu oluşturulacak ve yeni doğal kaynak izinlerinden elde edilen kâr ve royaltilerin yarısı Kyiv’in katkısını oluşturacak.
Buna karşılık, gelecekteki ABD askeri yardımları da bu fona katkı olarak sayılacak. ABD şirketlerine Ukrayna’nın mineral kaynaklarına erişim sağlamak amacıyla yapılacak anlaşmanın, nadir toprak mineralleri ile lityum, titanyum, uranyum gibi diğer değerli kaynakları da içermesi planlanıyor. Ancak müzakerelerdeki gerilimler ve çatışmalar, sürecin zorluğunu gösteriyor.
Barış Mücadelelerinde Zaman Kısıtlaması
Maden anlaşmasına dair haberler, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, Rusya ve Ukrayna’nın savaşı sona erdirmek için somut planlar sunmadığı takdirde ABD’nin arabuluculuk çabalarını azaltacağına dair uyarısını takip etti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce, Rubio’nun, tarafların bu çatışmanın nasıl sona ereceğine dair "somut öneriler sunma zamanı geldi" dediğini belirtti.
Eğer ilerleme kaydedilmezse, ABD’nin "bu süreçte arabulucu rolünden geri çekileceği" ifade edildi. Aynı gün BM Güvenlik Konseyi toplantısında, ABD diplomatı John Kelley, süregelen kan dökülmesinin nedeninin Rusya olduğunu, "maalesef" sivil kayıplar da dahil olmak üzere yüksek profilli saldırılar gerçekleştirdiğini söyledi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sybiha ise, 30 Nisan’da Kyiv’in barış görüşmelerine her türlü formatta hazır olduğunu, şartların doğru olduğunu görmeleri halinde Rusya’nın da barışa hazır olması gerektiğini yineledi.
Sybiha, Rusya’nın 28 Nisan’da yaptığı üç gün süren ateşkes ilanını "barış popülizmi" ya da "Mayıs 9 geçit töreni için kısa süreli bir propaganda ateşkesine" benzetti.
Trump, Putin’in savaşı sona erdirmek istediğine dair inancını dile getirirken, Zelenskyy de ateşkes için beklenmemesi gerektiğini belirterek "hemen, tam, ve koşulsuz" 30 günlük bir ateşkes çağrısında bulundu.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Washington’un hızlı bir çözüme ulaşmak istediğini kabul ederken, sürecin karmaşık olduğunu ve birçok sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı. Peskov, herhangi bir anlaşmanın "Ukrayna ile yapılması gerektiğini" ve "Washington’un arabulucu olarak hareket ettiğini" belirtti.