
AB’nin Göç Politikası Macaristan’ın Görüşüne Yaklaşıyor, Bakan Bóka Açıkladı

Avrupa Birliği’nin göç konusundaki yaklaşımında açık bir değişim var ve birçok açıdan Macaristan’ın on yıldır söylediklerine daha da yaklaşıyorlar. AB İşleri Bakanı János Bóka, Perşembe günü Macaristan Hakkında Cesur Gerçekler adlı bir podcast’te Uluslararası İletişim Devlet Sekreteri Zoltán Kovács ile bir konuşma yaptı.
János Bóka, şu anda odak noktasının dış sınırların korunması, yasadışı göçle mücadelede dış boyut ve göçün kök nedenlerinin ele alınması olduğunu belirtti. Bakan, “Bence çok önemli bir siyasi tartışma ve belki de yakın gelecekte bir siyasi mücadele görüyorum. Şu anda birçok insan, Avrupa Birliği’nin veya Üye Devletlerin Avrupa Birliği topraklarına kimin girebileceğine karar vermediğini anlamıyor” dedi.
Bakan, göç politikamızın olmadığı sürece sosyal politika, entegrasyon politikası veya diğer politikaların bir anlamı olmadığını belirtti. Göç politikası demek, kimin topraklarımıza girebileceğine bizim karar verdiğimiz temel ilkesiyle başlar.
Ona göre, eğer göç politikamızı bir tür ahlaki temel ve ahlaki perspektiften tanımlarsak, birçok şeyi karıştırırız. Örneğin, o zaman mülteciyi göç politikasıyla, iş politikasını göç politikasıyla veya sığınmacıların kabulüyle sınır korumasını karıştırmak kolay olur.
Bakan, (Macar hükümetinin uzun zamandır konuştuğu) çözümün, Avrupa Birliği’nin topluluk olarak bu konuları çözemezse, en azından Üye Devletlerin daha etkili bir şekilde çözebileceği düşüncesidir. Başka bir çözüm ise Avrupa kurumlarının ve Üye Devletlerin, daha önceden Avrupa Birliği’nin dış sınırlarını koruyan ve açık deneyime sahip olan Üye Devletlerin önerilerine ve deneyimlerine daha fazla kulak vermesidir.
Ukrayna’nın katılımını, Ukrayna’ya destek vermeyi ve çok yıllık mali çerçevenin gözden geçirilmesini finansal yardım bağlamına bağlayan Brüksel’in tutumuna ilişkin bir soruya cevap verirken, bakan bunun antlaşmanın ruhuna aykırı olduğunu söyledi. “Ukrayna’daki savaşın başından beri, genişleme objektif kriterlerin karşılanması gereken bir nitelikli bir süreç olmaktan çıkıp bir jeopolitik proje haline geldiğini görüyoruz.” diye vurguladı.
Bu, tüm aday ülkelere, katılım koşullarını karşılamaya değil, politik argümanlara odaklanmaları ve Avrupa Birliği içinde veya dışında politik destek kazanmaları gerektiği mesajını verir.
Macaristan’ın sonunda Komisyon ile bir anlaşma sağlayıp AB fonları alıp alamayacağına ilişkin bir soruya cevaben Bóka, “Bence onlar bu noktaya gelmek zorundalar çünkü Avrupa projesinin geleceği konusunda büyük bir sorumlulukları var. Bu sorumluluk bazen politik kararlar ve yaygın Batı medyasında popüler olmasa bile politik sorumluluk almayı içerir.” dedi.
Avrupa Birliği başkanlığıyla ilgili bir soruya cevap olarak ise, 2024 yılının ikinci yarısında Macaristan’ın başkanlığının engellenemeyeceğini hiç kimsenin ciddi şekilde düşünmediğini vurguladı.
Bakan, “Bazı kurum ve gazetelerin durumunda gördüğüm şey, bu durumun Macaristan’ın bu başkanlığı yönetme yeteneğiyle hiçbir ilgisi olmayan bir politik PR kampanyasının bir parçası olduğu” diye ekledi.
Kaynak: MTI, Öne çıkan resim: Facebook/Bóka János