
Afganistan’ın Korkunç İnsan Hakları Kaydına Rağmen Orta Asya Ülkeleriyle İlişkilerini Güçlendiriyor

11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı gerçekleştirilen terörist saldırıların hemen ardından Dışişleri Bakanı Colin Powell, Amerika’nın bu trajediyle başa çıkacağı konusunda garanti verdi ve sorumluları adalet önüne çıkarırken dünyadaki demokrasileri koruyacağını belirtti.
Powell, “Onlar demokrasi ruhunu asla yok edemeyecekler, toplumumuzu yıkamayacaklar. Onlar demokratik yol anlayışımızı yok edemezler” dedi.
2000 yılında dikkatli bir şekilde ABD birliklerini yabancı savaşlara yönlendirmeyeceği konusunda seçilen Başkan George W. Bush, hızla küresel terörle mücadeleyi birinci öncelik haline getirdi ve misyonu gerçekleştirmek için uluslararası bir “isteyenler koalisyonu” oluşturmaya başladı.
ABD liderliğindeki Afganistan işgali, başlangıçta Al-Kaide terör ağına ceza vermek amacı güdüyordu; çünkü bu grup, Afganistan’da sığınak bulmuş ve 11 Eylül saldırılarını gerçekleştirmişti. Ve Afgan topraklarında olduktan sonra Washington hızla Al-Kaide’yi barındırdığı suçlamasıyla Taliban rejimini iktidardan uzaklaştırdı.
Ancak ABD’nin Afganistan’daki deneyimi sonunda başarısızlıkla sonuçlandı ve sert çizgili Taliban grubu yeniden iktidara döndü. Yaklaşık 20 yıl süren savaş, kayıp yaşamlar ve harcanan para açısından büyük maliyetlerle sona erdi. Bunun sonucunda Amerika Birleşik Devletleri’nin kamuoyu ve Washington’daki siyasetçiler artık kazanılamayacak “sonsuz savaşlar” içerisinde bulunmaktan çekinmeye başladı.
ABD Başkanı Joe Biden, 31 Ağustos 2021 tarihinde ABD’nin en uzun sür…