
Ankara Film Festivali’nden “Kanun Hükmü” Açıklaması – Haberler
Ankara Film Festivali, “Kanun Hükmü” belgeseliyle ilgili iddialara yanıt verdi.
Nejla Demirci’nin “Kanun Hükmü” adlı belgeselinin 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali seçkisinden çıkarılmasının ardından başlayan ve festivalin iptaliyle sonlanan sürecin etkileri devam ediyor.
Belgesel, bu yıl 2 – 10 Kasım arasında düzenlenecek olan 34. Ankara Film Festivali’ni de karıştırdı. “Kanun Hükmü” Ankara Film Festivali’nin belgesel yarışma filmleri arasında olmayınca sosyal medya üzerinden festivalin filme sansür uyguladığı yönünde yorumlar yapıldı.
Festivalin ön jürisi ise filmin şifresi açılmadığı için filmi izleyememiş, daha sonra Nejla Demirci’ye ulaşmalarına rağmen şifre gelmemişti. Bu nedenle filmi izleyemeyen ön jüri filmi değerlendirme dışı bırakmak zorunda kaldı.
Festivali organize eden Dünya Kitle İletişim Vakfı Başkanı İrfan Demirkol süreci şöyle özetledi:
“1 Eylül 2023 – “Kanun Hükmü” filmi 1 Eylül 2023’te Ulusal Belgesel Film Yarışması’na başvurdu.
20 Eylül 2023 – Başvurular tamamlandı. Proje kooridnatörü, başvuru yapan 105 filmin teknikkoşullarını inceledi. Değerlendirme sonucu 98 film, öğretim üyesi ve belgesel film yönetmenlerinden oluşan, bağımsız üç kişilik bir ön jürinin değerlendirmesine sunuldu.
23 Eylül 2023 – Koordinatörümüz, filimin yönetmeni Nejla Demirci’ye ‘Belgesel filminiz için ilettiğiniz şifreyi izleme linki kabul etmiyor. Kontrol edip doğru olan izleme linkini ve şifreyi bize iletebilirseniz seviniriz. Bilginize’ diye e-mail attı.
26 Eylül 2023 – Daha önnce festivalde de çalışmış ve Ahmet Uluçay’ın filmlerine can suyu olmuş görüntü yönetmeni rahmetli İlker Berke’nin cenazesinde yönetmen Necla Demirci’ye ‘Şifresinin açılmadığını, ön jürinin filmi izleyemediğini, acil şekilde şifreyi göndermesini’ söyledim. Kendisi ‘Evet haberim var, şifreyle ilgili sizden mail gelmişti.’ dedi.
29 Eylül 2023 – Ön jüri izleme bağlantısına yine erişemedi.
5 Ekim 2023 – Ön jüri değerlendirmesini yaptı ve 105 başvurudan yönetmenlik şartlarına uygun 98 belgesel film içinden 8 belgesel filmi, anlatım özellikleri, yaratıcılıkları, teknik yeterlilik, konularındaki özgünlükleri neticesinde yarışmaya değer buldular.
6 Ekim 2023 – Saat 16.01’de yönetmen Necla Demirci aradı. Açtım. ‘Ee şimdi ne olacak? Ne yapmayı düşünüyorsunuz?’ dedi. Şaşırdım çünkü ön jüri finalistleri belirlemişti.
Sonuç olarak film ön elemeyi geçmiş, finale kalmış ve ardından yarışmadan çıkarılmış değildir. İzleme linki erişime kapalı olduğu için ön jüri filmi değerlendirememiştir. Bu nasıl ‘sansür’ olabilir ya daböyle bir değerlendirme yapılabilir? Art niyetli, gerçek dışı ve hem festivalin kimliğini hem de kamuoyunu yanıltan bir tutum söz konusudur. Festival emekçilerine, finalistlere, jüri üyelerine, sinema izleyicilerine şu an büyük bir saygısızlık yapılmıyor mu?“
Bu paylaşımlar üzerine Nejla Demirci de Twitter üzerinden bir yanıt vererek “Bana ulaşmak isteseniz ulaşırdınız. İletişimde hatam olabilir, çoğunu tek başıma üstlendiğim, temposu yüksek sıkıntılı günler yaşadım. Ama esas üzüntüm iletişim sorununun bir ‘nimet’ işlevi görmüş olabileceği endişesidir.” dedi. İşte Demirci’nin tüm açıklaması:
Ankara Film Festivali’nden “Kanun Hükmü” Açıklaması
Ankara Film Festivali, bu yıl çeşitli tartışmaları beraberinde getiren bir açıklamaya imza atmıştır. Festival yönetimi, kapanma kararı alınan “Kanun Hükmünde Kararname” (KHK) ile ilgili bir açıklama yaparak, sinemasal özgürlüğün kısıtlandığına ve sanatın sansürlenmeye çalışıldığına dikkat çekmiştir.
Festivalin yönetim kurulu yaptığı açıklamada, “Kanun Hükmünde Kararname”nin sansür ve müdahalelerle dolu olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda, sansür altına alınan, projelerin askıya alındığı ve sanatçıların baskı altına alındığına değinilmiştir.
Sinemanın özgür bir sanat dalı olduğunu ve bu özgürlüğün korunması gerektiğini dile getiren festival yönetimi, sanatın herhangi bir ideolojiye ya da parti politikalarına tabi tutulmaması gerektiğini belirtmiştir. Sanatın, toplumu düşünmeye ve sorgulamaya teşvik etmesi gerektiğini vurgulayan açıklama, sansürün bunu engellediğini ifade etmiştir.
Ankara Film Festivali, birçok yetenekli ve bağımsız sinemacının gelişimine katkı sağlamış bir organizasyondur. Bu nedenle sanatçıların özgürce ifade edebilmelerinin ve film projelerini gerçekleştirebilmelerinin önemli olduğunu savunmuştur. Sansür ve kısıtlamaların, sanatın serbestçe gelişmesini engellediğini ve sinema sektöründeki yaratıcılığı baskıladığını belirtmiştir.
Aynı zamanda festival, bu konuda birlikte hareket etmek ve dayanışma göstermek amacıyla diğer sinema festivalleri ve sanat kuruluşlarıyla iletişime geçmeyi planladığını açıklamıştır. Destekleyenlerin ve sanatseverlerin de festivalin yanında olmalarını isteyen yönetim kurulu, sansür ve kısıtlamalara karşı mücadelede birlikteliğin önemini vurgulamıştır.
Festivalin bu açıklaması, Türkiye’deki sinema sektörüne ve sanat camiasına çağrı niteliği taşımaktadır. Sanatın özgürce ifade edilebileceği bir ortamın oluşturulmasına ve sansürün sona erdirilmesine yönelik bir talep içermektedir. Sanatın, toplumların düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamaya çalışan her türlü baskıya karşı durduğu vurgulanmıştır.
Ankara Film Festivali’nin bu açıklaması, sinema sektöründe özgürlük, hoşgörü ve sanatsal ifadeye saygı gösterilmesi gerektiği hususunda bir farkındalık yaratmayı hedeflemektedir. Festivalin sesi, sinemanın özgürce gelişebilmesi ve sanatçıların baskılardan uzak bir şekilde çalışabilmesi için mücadele etmektedir.