Macaristan

Araştırma, Bomba Çukuru Göletlerinin Biyolojik Önemini Ortaya Koyuyor

HUN-REN CER (Ekolojik Araştırmalar Merkezi) araştırmacıları tarafından yürütülen bir çalışma, bir bomba krater gölet ağına yaptığı inceleme ile su altı biyolojik çeşitlilik için bağlantının önemini gösteriyor.

HUN-REN Ekolojik Araştırmalar Merkezi’ndeki Biyolojik Çeşitlilik ve Meta Topluluk Ekolojisi Araştırma Grubu (HUN-REN CER) Macaristan’ın Kiskunság bölgesindeki eski bomba kraterlerinde oluşan küçük göletlerde türlerin çeşitliliği ile bu göletlerin uzamsal dağılımı arasındaki ilişkiyi inceledi.

Araştırma, habitat ayrışmasının biyolojik çeşitlilik koruma alanında en büyük zorluklardan biri olduğunu göstermektedir. En savunmasız ekosistemler arasında yapıları küçük ve karmaşık ağlarla olan göletler yer almaktadır. Bir gölet komşusunu kaybettiğinde izole olur ve bu izolasyon biyolojik çeşitliğin azalmasına neden olabilir.

Macaristan’ın Kiskunság bölgesinde, Tuna ve Tisza nehirlerinin arasındaki Pannonian Ovası’nın kalbinde farklı uzaklıklarda olan 112 bomba krater göleti bir ağ oluşturur ve bu nedenle komşularına göre göreceli bağlantıları farklı göletlerden oluşan bir ağ oluşturur. Bu sözde ‘gölet manzarası’, Muhtemelen II. Dünya Savaşı sırasında sodik bir çimen üzerinde hata ile yapılan bombalamalar sonucu oluşturulmuştur. Göletler küçük ve örnek alması kolay olduğu için diğer su kütlelerinden uzakta iyi bir model sistem oluşturur.

Göletler başlıca sodyum karbonatları ve hidrokarbonatları bulunan sodik suyu tutar ve çevresel ve morfolojik özellikleri bakımından değişkenlik gösterir.

Göletler, Pannonian endemik kırkkuyruklu Karides (Chirocephalus carnuntanus), korunan amfibi türleri, gölet kaplumbağaları ve yusufçuklar, maytavalar, sucul böcekler ve mikrokabuklular gibi bir dizi türü barındırmaktadır.

Araştırmanın lider yazarı Barbara Barta, “Çalışmanın bulguları, topluluk kompozisyonunu şekillendirmede çevresel koşulların yanı sıra, göletin ağdaki uzamsal konumunun, özellikle de pasif dağılan organizma grupları için önemli olduğunu gösterdi. Bunlar (örneğin mikroplar, plankton) rüzgar gibi dağılma acentelerine güvenen organizmalardır. Bu türler için göletin, çevresinde çok sayıda başka göletle çevrili olduğu ağın merkezinde olmaları daha iyidir. Bu durum, bu grupların gölet manzarasının merkezinde daha yüksek çeşitliliğe yol açar,” diye açıklıyor.

Bu sonuçlar, göllerin yalıtılmış varlıklar değil, birbirine bağlı habitat ağının ayrılmaz bir parçası olarak incelenmesi ve korunmasının önemini vurgular.

Araştırmacı sonuçlandırdı.

Kaynak: HUN-REN CER; Öne Çıkan Görsel: Horváth Zsófia
 

Pools Plus Cyprus

Bu haber
bu kaynaktan alınarak ACM Cyprus yeni teknolojiler çalışması kapsamında, OpenAI – ChatGPT tarafından yeniden yazılmıştır. Geleceği yeniden şekillendirebilmek için yorumlarınızı bekliyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu