
Avrupa Birliği Bakanı, Orta Avrupa’nın “En Parlak Günlerinin” Henüz Bizim Önümüzde Olduğunu Söylüyor

Merkezi Avrupa işbirliği, Avrupa Birliği’ni değiştirmenin garantisini oluşturabilir, János Bóka tarafından vurgulandı. Pazar günü Merkezi Avrupa Zirvesi’nde, Merkezi Avrupa Ülkeleri ve Oeconomus Ekonomik Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen uluslararası konferansta bir araya gelen Temel Haklar Merkezi, AB İşleri Bakanı, ulusal devletlere inanan Avrupa devletleri ve vatandaşlarının birlikte çalışması gerektiğini vurguladı.
“Biz 21. yüzyılda, küresel süper güçler çağında ulusal devletlerin varlığını güvence altına almak amacıyla Avrupa Birliği’ne katıldık,” diyen Bakan, AB’nin şu anda katıldığımız amaç için hizmet etmediğini vurguladı. AB kurumları veya AB mahkemesi tarafından ciddiye alınan iç kontrol süreçleri, ulusal devletlerin yetkilerine ilişkin garanti ve yeralı ilkesi olmadığını açıkladı.
Ancak, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki değişiklikler çok umut verici, çünkü transatlantik ilişkiler Orta Avrupa bölgesinin geleceği için hayati öneme sahip, diye de ekledi. “Eğer ABD ile Orta Avrupa arasında güçlü bir transatlantik ilişki varsa, Avrupa entegrasyonunun geleceğini olumlu bir yöne sokabilir,” dedi.
Bakan, Avrupa entegrasyonunun şu anda bir merkez ve bir etek arasındaki mücadele hakkında olduğunu vurguladı. AB’ye katılan herkesin, Fransız ve Almanların karar verdiğini kabul etmesi gerektiğini hatırlattı. Bu, tek taraflı bir uyum sürecidir ve
“Macaristan, kendi değerlerini, politik ve sosyolojik modellerini AB’ye eklemek için AB’ye katıldı,” diye ekledi.
“Nasyonlar değerli varlıklardır, egemen ulusal devletlerin vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz,” diye vurguladı János Bóka.
Ayrıca Visegrád Grubu’nun (Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya) çok başarılı bir girişim olduğunu ve başarılı bir lobibilme aracı olarak hizmet verdiğini belirtti. Kohesiyon, rekabet, enerji, göç veya tarım gibi birçok alanda “güçlü, birleşik bir Orta Avrupa platformu” olduğunu vurguladı, aynı olmasak da. “Avrupa Birliği içinde çeşitlilik içinde birlikteliğimizin barış içinde var olabileceğine inanıyoruz,” diyen Bóka Bey, Orta Avrupa’nın geleceğinin yazılmadığını, “en parlak günlerimizin hala önümüzde olduğunu” sonuçlandırdı.
MTI aracılığıyla, öne çıkan fotoğraf MTI/Hegedüs Róbert aracılığıyla
Yazının yayınlandığı kaynak: Hungary Today