Bayraktar TB3’te ikinci prototip ve gövde içi kamera detayı
Baykar Bayraktar TB3 SİHA’nın 23’üncü test uçuşunda, bazı özel detaylar göze çarptı. Test sırasında, ikinci prototip ve gövde içine giren CATS görüntülendi.
23’üncü test uçuşunda orta ve yüksek irtifaya çıkan Bayraktar TB3, ASELSAN tarafından geliştirilen CATS Elektro-Optik Sistemi ile havalandı. Test sırasında ise bazı detaylar dikkat çekti. 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuşunu gerçekleştirilen Bayraktar TB3, 23’üncü uçuş testi sırasında kardeşini yani ikinci Bayraktar TB3 prototipini görüntüledi.
Yakın gelecekte Bayraktar TB3 projesindeki test faaliyetlerine, iki prototiple birlikte devam edileceği üzerinde duruluyor. Böylelikle hem test faaliyetleri hızlanacak hem de TCG ANADOLU’ya ilk iniş/kalkış hedefine bir adım daha yaklaşılmış olunacak.
Öte yandan yine 23’üncü test uçuş sırasında Bayraktar TB3’te dikkat çeken bir detay ise CATS Elektro-Optik Sistemi’nin hava aracının gövdesinin içerisine girmesi oldu. Kalkış esnasında Bayraktar TB3’ün gövdesinin içerisine alınan CATS, iniş takımlarının kapandığı kalkış sonrasında ise gövde içerisinden çıkarak kullanıma hazır hale getirildi. Böylelikle özellikle kötü hava koşullarında Bayraktar TB3’ün, rüzgara direnç uygulayan kısmı azaldığı için daha stabil bir iniş/kalkış yapacağı üzerinde duruluyor. Bu da deniz platformlarından iniş/kalkış gerçekleştirecek Bayraktar TB3 için oldukça avantajlı bir özellik olarak öne çıkıyor.
Selçuk Bayraktar:
“Türk Havacılığının Altın Çağı 🥇 #BayraktarTB3 23. Test Uçuşu | 23rd Flight Test ✈️ ⚓️🚀
✅ Aselsan CATS ile Orta ve Yüksek İrtifa Sistem Tanımlama Testi”
— SavunmaSanayiST.com (@SavunmaSanayiST) March 19, 2024
TCG ANADOLU’DAN İLK UÇUŞ 2024’TE
Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak.
Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif-gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com
 
Bayraktar TB3, Türk savunma sanayisinin başarılı bir ürünü olan insansız hava aracıdır. Son dönemde oldukça dikkat çeken ve başarılı bir performans sergileyen Bayraktar TB3’ün ikinci prototipi ve gövde içi kamera detayı hakkında önemli bilgiler paylaşıldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından geliştirilen Bayraktar TB3, Türkiye’nin kendi yerli ve milli teknolojileri ile ürettiği başarılı bir insansız hava aracıdır. Hem askeri hem de sivil alanlarda kullanılabilen bu teknolojik araç, yüksek performansı ve dayanıklılığı ile dikkat çekmektedir.
İkinci prototip çalışmaları kapsamında Bayraktar TB3’ün performansının daha da artırılması hedefleniyor. Bu doğrultuda yapılan çalışmalarda, uçuş süresi ve menzil gibi önemli özellikler üzerinde geliştirmeler yapılıyor. Ayrıca, güvenlik ve istikrar açısından da çalışmalar sürdürülüyor.
Gövde içi kamera detayı ise Bayraktar TB3’ün teknik özellikleri arasında öne çıkan bir detaydır. Bu özel kamera sayesinde hava aracının çevresini daha detaylı bir şekilde görebilmesi sağlanmaktadır. Bu da hem operatörlere hem de kullanıcılara daha güvenli bir uçuş deneyimi sunmaktadır.
Bayraktar TB3’ün geliştirilmesi ve test edilmesi sürecinde Türk mühendisleri ve savunma sanayi uzmanları büyük bir özveri ve titizlikle çalışmaktadırlar. Bu sayede Türkiye, kendi savunma sanayisinde önemli bir yere sahip olan Bayraktar TB3 gibi yüksek teknolojili ürünler üretebilmektedir.
Sonuç olarak, Bayraktar TB3’ün ikinci prototipi üzerinde yapılan çalışmalar ve gövde içi kamera detayı, Türk savunma sanayisinin ne kadar ileri seviyede olduğunu bir kez daha göstermektedir. Bu teknolojik ürün, hem Türkiye’nin milli güvenliğine katkı sağlamakta hem de dünya savunma sanayisinde söz sahibi olmasına yardımcı olmaktadır.
