
- Berlin Uluslararası Film Festivali’nin Kazananları Orient

Berlin Uluslararası Film Festivali’nin kazananları için ödül töreni, Almanya’nın başkenti Berlin’de 22 Şubat tarihinde gerçekleşti. Dünyanın en prestijli film festivallerinden biri olan “Berlinale” 2025 yılında yeni direktörü Trisha Tuttle liderliğinde 75. yılını kutladı.
Ana yarışmanın jürisi, yönetmen Todd Haynes başkanlığında, Norveçli yönetmen Dag Johan Haugerud’un aşk anatomisi üzerine üçlemeyi tamamlayan “Dreams” filmine “Altın Ayı” ödülünü verdi.
Festivalde ikinci en önemli ödül olan Jüri Büyük Ödülü, Brezilyalı yönetmen Gabriel Mascara’ya verildi. “The Blue Trail” adlı filmi, keyifli bir huzurevinde günlerini geçirmeyi reddeden isyankar yaşlı bir kadın olan Teresa’nın tehlikeli bir yolculuğunu anlatıyor.
Gümüş Ayı, Fransız yönetmen ve senarist Lucile Hadzihalilovic’e gitti. La Tour de Glace (Buz Kulesi) adlı filmi Berlinale’de Fransa ve Almanya’nın ortak yapımı olarak sunuldu. En İyi Senaryo için Gümüş Ayı ödülü Radu Jude’ye, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu için Gümüş Ayı ödülü ise Blue Moon’da rol alan Andrew Scott’a verildi.
En İyi Başrol Oyuncusu için Gümüş Ayı, Avustralyalı aktris Rose Byrne’a verildi. Korku filmi ve kara komedi olan “If I Had Legs, I’d Kick You” adlı filmde, hasta bir kızın annesinin çılgın günlük hayatı anlatılıyor. En İyi Yönetmen heykeli, dört neslin yaşamını ve eski Çin köylülerinin onurlarının ve görevlerinin yüzyıllar boyunca değişmesi karşısındaki modernleşmeyi yaşadığı aile efsanesi “Living the Land” filmiyle Çinli yönetmen Ho Meng’e gitti.
Jüri Ödülü, hayvanlarla iletişim kurma yeteneği olan bir kızın hikayesini anlatan Arjantinli yönetmen Ivan Funda’nın siyah-beyaz fantastik draması El mensaje’e gitti.
75. Berlin Film Festivali’nin Forum programında, Kazakh sinemasının önde gelen isimlerinden olan Adilkhan Yerzhanov’un filmi “Cadet” yer aldı. Geçen yıl bu film Tokyo Film Festivali’nde de gösterilmişti. Film, tek başına bir anne olan Alina’nın bir askeri okula kabul edilmesi ve oğlu Serik’i bir sınıfa yazdırmaya karar vermesinin hikayesini anlatıyor.
Trisha Tuttle’ın yönetiminde, festival sanatsal başarıları güncel sosyal ve politik konularla birleştirmeye devam ederek, zamanımızın karmaşıklığı ve çeşitliliğini yansıtarak cesur ve yenilikçi eserler için bir platform olma ününü sürdürdü.