
Bölgenin Daha Aydınlık Bir Yarını İçin Topluluk Oluşturmak

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Moğolistan Büyükelçisi Shen Minjuan, Baharın yükselen günlerinde, Çin, Komşu Ülkelerle İlgili Çalışma Merkezi Konferansı’nı düzenledi. Devlet Başkanı Şi Cinping, komşu ülkelerle paylaşılan bir gelecek topluluğu oluşturma ihtiyacını vurgulayarak, komşuluk çalışmalarında yeni adımlar atılması gerektiğini vurguladı ve Çin’in daima kök salacağı ve komşu bölgelere katkıda bulunacağı güçlü bir sinyal gönderdi. Konferansın hemen ardından Devlet Başkanı Şi, Vietnam, Malezya ve Kamboçya’ya devlet ziyaretlerine başladı, bu da başkan tarafından yapılan diplomasinin önderliğinde, komşu ülkelerle el ele verme konusundaki kararlılığın vurgulandı.
Komşuluk, Çin’in gelişme ve refahını sağlamak için temel bir zemin, ulusal güvenliği korumak için bir ana cephede, genel diplomasiyi yönetmek için bir öncelikli alan ve insanlık için paylaşılan bir gelecek topluluğu inşa etmek için kritik bir bağlantı noktası olarak hizmet ediyor. Devlet Başkanı Şi Cinping’in stratejik rehberliği altında, Çin her zaman dostluk, samimiyet, karşılıklı fayda ve kapsayıcılık ilkesini benimser ve komşularını dost ve ortak olarak görme politikasını sürdürürken, kendi gelişimiyle komşu ülkelere fırsatlar, istikrar ve güvence sağlamaya sadık kalıyor.
Bu yıl, Devlet Başkanı Şi Cinping’in Asya için paylaşılan bir gelecek topluluğu inşa önerisini yapmasının 10. yıl dönümü. Çin, 17 komşu ülke ile paylaşılan bir gelecek topluluğu inşa etme konusunda uzlaşmaya vardı ve 25 tanesi ile Kuşak ve Yol işbirliği anlaşmaları imzaladı. Çin ayrıca bölgedeki 18 ülkenin en büyük ticaret ortağıdır. Orta ve küçük ölçekli gelişmekte olan ülkelerin örgütü olan ASEAN, son beş yıldır Çin’in en büyük ticaret ortağı olurken, tam tersi durum da geçerli. Komşu bölge aynı zamanda Çin’in üç Küresel İnisiyatifi’nin pilot olarak uygulandığı ve Çin’in çözümlerinin ve kavramlarının geniş ölçüde kabul edildiği yerdir.
Bu yıl ayrıca Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) için “Çin Yılı” ve Bandung’da Asya-Afrika Konferansı’nın 70. yıldönümü. Çin ve komşu ülkelerin birlikte kurduğu ŞİÖ, Çin-ASEAN işbirliği ve Çin-Orta Asya Mekanizması, Global Güney’in sinerji ve dayanışma oluşturması için önemli platformlar haline gelmiştir. Bu yılın sonbaharında Çin’in Tianjin’de ev sahipliği yapacağı ŞİÖ zirvesi, örgütü Çin’den yeni bir yolculuğa çıkarmaya ve örgütü paylaşılan bir gelecekle daha sıkı bir topluluk haline getirmeye yardımcı olacaktır.
Moğolistan’a geldiğimden beri birçok Moğol dostum, 2014’te Devlet Başkanı Şi Cinping’in yaptığı ziyareti hatırlatarak Moğolistan’ı Çin’in kalkınma “hızlı treni” üzerinde yol almaya davet ettiği ve “tek bir çiçeğin baharı getirmediğini, ancak yüzlerce çiçeğin baharı getirdiğini” fikrini vurguladı. COVID döneminde, Çin ve Moğolistan, “koyun ve çay hediyeleri” hikayesi ile karşılıklı destek vererek dokunaklı bir bölüm yazdılar. Pandemi sonrası dönemde, çift haneli büyüme oranı ile ticarette ve Çin’in Moğolistan’ın ekonomik büyümesine katkısı %60’a ulaştı. Tüm bunlar, Çin’in komşularıyla zor zamanlarda bile dayanışma içinde olduğunu göstermektedir.
Başkan Şi üç ASEAN ülkesini ziyaret ederken, Çin Ulusal Halk Meclisi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Losang Jamcan, Moğolistan’ı ziyaret etti ve bu da Çin’in komşu ülkelerine olan tutarlı önceliğinin bir başka örneğidir. Ziyaret sırasında birçok Moğol milletvekili, Çin’deki son Konferansı hatırlattı ve küresel karmaşada, Çin’in komşularıyla ilişkileri derinleştirmek için gösterdiği çabaların bölgesel barış, istikrar ve gelişmeye olumlu enerji ve ivme kattığını kabul etti.
Çin’in komşu ülkelerle ilişkileri, modern çağın en iyi durumunda ve aynı zamanda bölgesel manzara ile dünyanın değişimi arasında derin bir bağlantının kritik bir aşamasına giriyor. Başkan Şi, yalnızca Asya’nın başarılı olduğunda dünyanın daha iyi duruma gelebileceğini belirtti. Çin, Moğolistan da dahil olmak üzere komşularıyla işbirliği yaparak barış, işbirliği, açıklık ve kapsayıcılık gibi Asya değerlerini onore edecek, yüksek kaliteli Kuşak ve Yol işbirliğini güçlendirecek ve ortak bir gelecek topluluğu inşa etme, “güçlü olan haklıdır” anlayışına karşı çıkma ve uluslararası adalete ve hakkaniyete sahip çıkma konularında yeni sayfalar yazacak.
Ben, 21. yüzyılın Asya yüzyılı olacağına ve insan toplumunun geleceğinin sadece daha parlak olacağına inanıyorum.