
Budapeşte gettosunun kurtuluşu ve etnik Almanların sürgünü anıldı – FOTOĞRAFLAR

Macaristan Başbakan Yardımcısı Zsolt Semjén, Yahudi topluluğu üyelerinin artık Macaristan’da güvenle yaşayabileceklerini belirtti ve hükümetin tüm antisemitizm biçimlerine sıfır tolerans politikası benimsediğini söyledi. Semjén, Pazar günü Budapeşte gettosunun kurtuluşunun 80. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen bir anma töreninde konuştu. Macaristan, Avrupa’daki Yahudi insanlar için en güvenli yerlerden biridir. Kippah takanlar sokaklarda dolaşırken korkmamalıdır, dini özgürce uygulayabilirler ve Budapeşte’yi ziyaret edenler Yahudi kültürünün eşsiz günlük yaşamına dair bir bakış açısı kazanabilirler dedi. Hükümet, Yahudi topluluğu ile birlikte çalışarak bu durumun devam etmesini sağlamak için elinden geleni yapıyor. Ayrıca, son on yıldaki jeopolitik olaylar, İslamcı antisemitizmi Batı Avrupa’da günlük bir sorun haline getirirken daha fazla kişinin İsrail’e saldırdığına ve bazılarının varlığını dahi sorguladığına dikkat çekti. Semjén, 2023 yılındaki İsrail’deki terör saldırısından bu yana antisemitizmle mücadele konusuna daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Macaristan Şu Anda, antisemitizmle mücadele etmek için son yıllarda birçok önlem aldı. Macaristan’ın Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığı sırasında Yahudi topluluğu ile ortak çalışmanın bir sonucu olarak geçen yıl Macaristan’a karşı ulusal bir strateji yayınlandı ve Konsey Yahudi yaşamını teşvik etmek ve antisemitizmle mücadeleyi teşvik etmek için bir deklarasyon kabul etti.
Macaristan Başbakanlık Ofisi’nde görev alan devlet sekreteri János Nagy, Macaristan’dan sınır dışı edilen etnik Almanların anma gününü kutladığı Hercegkút’ta yaptığı konuşmada, Doğu veya Batı’dan gelen nefretin bizi yine süpürmesine izin vermememiz gerektiğini söyledi. Nagy, “Nefret ve intikam anavatanı, milleti ve Avrupa’yı inşa edemez” dedi. Bu günlerde Avrupa’nın “çılgın fikirlere” tekrar sık sık boyun eğdiğini ve “bir ülkenin seçtiği hükümeti beğenmediği için o ülkenin halkı tarafından seçilen hükümeti cezalandırmak alışkanlık haline geldiğini” belirtti. Hercegút’un Swavyan köklerine sahip olan nüfusunun altıda biri 80 yıl önce sınır dışı edildi, bu da 136 genç kadın ve erkeği içeriyordu ve bunların 16’sı zorunlu işçilik için Sovyetler Birliği’ne götürüldükten sonra geri dönemedi.
Bu olaylar, Macaristan hükümetinin Yahudi topluluğu ile birlikte çalışarak antisemitizmle mücadele etmek için gösterdiği çaba ve Alman kökenli vatandaşların sınır dışı edilmesi konusunda verdiği önem açısından önemlidir. Yahudi ve Alman topluluklarının toplumsal hafızasını canlı tutmak ve gelecek nesillere aktarmak için anma törenlerinin düzenlenmesi, tarihi olayların hatırlanmasını ve geçmişte yaşanan acıları anlamayı sağlamaktadır. Her iki topluluğun da Macaristan’da barış içinde birlikte yaşaması ve hükümetin tüm vatandaşlara eşit biçimde hak ve özgürlükler sağlamak için çaba göstermesi, ülkenin birlik ve beraberliğini güçlendirecektir.
Macaristan’ın tarihindeki bu anlamlı olayların hatırlanması ve dostluk bağlarının güçlenmesi, ülke içinde ve uluslararası alanda barış ve güvenin sürekli olarak korunmasına katkı sağlayacaktır. Bu tür anma etkinlikleri, toplumun tarihi olaylarla yüzleşmesini ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesini sağlar. Macaristan’ın Yahudi ve Alman topluluklarının anma etkinliklerine verdiği önem, ülkenin tarihine ve çeşitliliğine saygı duyduğunu ve demokratik değerlere bağlı kaldığını göstermektedir.