Budapeşte’te Canlanan Polonya-Macar Dostluğu?
Macaristan’ın hükümet partisi Fidesz’in Avrupa Parlamentosu üyesi Balázs Hidvéghi, Cuma günü Budapeşte’de düzenlenen Macaristan-Polonya siyasi forumunda yaptığı konuşmada, Avrupa siyasetinde muhafazakar ve Hristiyan değerlerin en güçlü şekilde temsil edilmesinin en önemli öncelik olduğunu söyledi.
Düşünce kuruluşu olan Temel Haklar Merkezi tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan Hidvéghi, Brüksel’in “Orwellyen bir dünya” haline geldiğini ve “kelimelerin artık tam zıt anlamlarına” sahip olduğunu söyledi.
Hidvéghi, kendilerini liberal olarak tanımlayan ve “hukukun üstünlüğünün temsilcileri” olarak gösterenlerin aslında “özgürlüğün en büyük karşıtları” olduğunu belirtti. Hidvéghi, gerçekte “liberalizmin bir karikatürünü” çizdiklerini ve karşıt görüşleri kabul etmediklerini söyledi. Polonya’daki gelişmeleri örnek göstererek, Donald Tusk göreve geldiğinden bu yana liberal kesimin “hukukun üstünlüğünü sistematik olarak yıktığını” ifade etti.
Avrupa muhafazakar güçlerinin bir araya gelmesi ve ortak değerlerini koruyacak siyasi stratejiyi bulmaları gerektiğini söyleyen Hidvéghi, Avrupa partilerinin ve gruplarının sadece birer araç olduğunu ve kendilerinin amaç olmadığını ekledi. Bu nedenle muhafazakar güçlerin Avrupa düzeyinde bir parti kurmaları gerekmediğini, önem verdikleri konularda işbirliği yapmaları gerektiğini söyledi.
Macaristan parlamentosunun Avrupa işleri komitesi başkanı Judit Varga, Avrupa’nın sadece değerleri, Hristiyanlığı, aileleri ve ulusal kimliğimizi savunursak “Avrupai” kalabileceğini söyledi.
Fidesz’in başkan yardımcısı ve Avrupa Parlamentosu üyesi Kinga Gál, Budapeşte ve Varşova’nın aynı kaderi ve çıkarları paylaşmadığı uzun vadeli bir jeopolitik durumun “anlaşılamaz” olduğunu belirtti. Avrupa’da düşünce ve ifade özgürlüğünün tekrar tehdit altında olduğunu ifade etti. Macarlar ve Polonyalıların, Avrupa’nın göç politikasında temel değişikliklere ihtiyaç olduğunu reddettikleri ve “cinsiyet ideolojisini ve LGBTQ lobisini” reddettiklerini söyledi.
“Macar ve Polonyalılar ‘Brüksel derin devleti’ne alternatif”
Polonya’nın Hukuk ve Adalet (PiS) partisinin Avrupa Parlamentosu üyesi Ryszard Czarnecki, ulusların, geleneksel değerlerin ve Hristiyan mirasının bir Avrupa inşa etmek isteyenlerin seslerinin gitgide yükseldiğini söyledi. Solun “batmaya” gittiğini ve “kültürümüzün köklerini ampute ettiğini” ekledi. İşbirliğiye alternatif olmadığını, Polonyalıların Macaristan’ın bu yılın ikinci yarısında yapacağı Avrupa Birliği Konseyi başkanlığına güçlü destek verdiğini belirtti.
Sejm’de Suverenna Polska’yı temsil eden Janusz Kowalski, Polonya’daki yeni hükümetin “hukuk olmadan demokrasi” modeli denediğini söyledi. AB’nin tek bir devlet haline gelemediğini ve egemen devletlerin bir ittifakı olarak kalmak zorunda olduğunu ifade etti. AB’nin çöküşe gittiğini ve köklerine dönmesi gerektiğini belirtti. Diğer Avrupa ülkelerine örnek oluşturduğunu belirterek Macar hükûmetinin Egemenlik Koruma Ofisi’ni kurmasından dolayı teşekkür etti.
Temel Haklar Merkezi’nin başkanı Miklós Szánthó, Polonya-Macaristan dostluğunun tarihin en eski ve en güçlü dostluğu olduğunu söyledi. Polonya-Macaristan işbirliği, Orta Avrupa’ya gücünü veren şeydir. Szánthó, Doğu ve Batı’daki büyük güçlerin bunun farkında olduğunu ve bu nedenle “bizi birbirimize karşı kışkırtmaya” çalıştıklarını söyledi.
Szánthó, Polonyalı ve Macarların “Brüksel derin devletine” alternatif olduğunu gösterebileceğini belirtti.
