Kazakistan

Çinli Bilim İnsanından Orta Güçlerin Yükselişi ve İR Teorisi Değişimleri

Orta Güçlerin Yükselişi ve Küresel Liderlikteki Değişimler

ASTANA — Küresel liderlik rollerinden büyük güçlerin geri çekildiği bir dönemde, orta güçlerin alt bölgesel entegrasyonu ilerletmek için adım atması gerektiğini vurgulayan ünlü Çinli siyaset bilimci Profesör Yan Xuetong, 28 Nisan’da Astana’da yaptığı bir konuşmada bu düşünceleri paylaştı.

Prof. Yan, Tsinghua Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün onursal dekanıdır. Ahlaki realizm teorisinin kurucusu olarak tanınan Yan, liderlik değerlerini ve stratejik tercihlerimizi uluslararası politikanın merkezine yerleştirmektedir. Küresel liderlik ve dış politika konusundaki birçok temel eserin yazarıdır ve The Chinese Journal of International Politics dergisinin editörüdür. 2008 yılında, Foreign Policy dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 küresel düşünürü arasında gösterilmiştir.

Kazakhstan Uluslararası İlişkiler Konseyi ve Qalam medya projesi tarafından düzenlenen etkinlik, daha önce Barry Buzan ve Parag Khanna gibi akademisyenlerin katıldığı konferanslar serisinin bir parçasıydı. Yan, açıklamasında, küresel değişimlerin etkisiyle orta güçlerin, özellikle de Kazakistan gibi ülkelerin bölgesel entegrasyona katkıda bulunma imkânlarının artacağını vurguladı. “Lider yoksa, bölgesel güçler işbirliği için bölgesel pazarlar ve çerçeveler yaratmak zorundadır,” dedi.

Yan, Çin-Kazakistan ilişkilerini, Çin’in Orta Asya’daki bağlantıları arasında en kapsamlı olanı olarak nitelendirdi. “Çin’in diğer Orta Asya devletleriyle olan işbirliği genellikle sınır ve ekonomik konularla sınırlıdır. Ancak Kazakistan ile olan işbirliği daha geniş kapsamlıdır. Eğer Çin, Orta Asya’daki bölgesel entegrasyonu derinleştirmek istiyorsa, Kazakistan’a güvenmek zorundadır,” diye ekledi.

Ahlaki Realizm ve Uluslararası İlişkilerin Teorik Boşlukları

Yan, ahlaki realizm teorisini, liderlik değerlerinin ve karar alma süreçlerinin dış politikada merkezi bir rol oynadığı bir çerçeve olarak tanımladı. Bu bağlamda, ana akım uluslararası ilişkiler teorilerinin, yapılacak olan açıklamalarda sınırlı kaldığını belirtti.

İlk olarak, başka bir teori olan yapılandırmacılığı ele alan Yan, bu teorinin normlar ve fikirlerin devlet davranışlarını şekillendirmedeki gücünü vurguladığını belirtti. Soğuk Savaş sonrasında birçok yapılandırmacının düşmanlıkların işbirliğine dönüşmesini beklediğini ve bunun nihayetinde küresel uyuma yol açacağını düşündüğünü ifade etti. Ancak son gelişmeler, bu beklentileri çelişkiye soktu.

Liberalizmin, iç ve uluslararası kurumların siyasi gücü denetlemedeki rolünü öne çıkardığını belirten Yan, demokratik kurumların zararlı politika yapımını kısıtlaması gerektiğini ifade etti. Son olarak, realizm olarak adlandırılan teori ise devlet davranışlarının maddi güç ve ulusal çıkarlar tarafından yönlendirildiğini savunuyor. Ancak Yan, ABD’nin gücü ve çıkarlarının Trump ve Biden yönetimleri arasında görece sabit kaldığını belirtti.

Ahlaki Realizmin Mantığı

Yan, ahlaki realizmin, iktidar yapılarının yanı sıra liderlerin ahlaki karakterlerinin ve kişisel ile ulusal çıkarlarını önceliklendirmelerinin dış politikayı şekillendirdiğini savundu. Ahlaki liderleri, kişisel hedeflerini ulusal çıkarlarla uyumlu hale getirenler olarak tanımlarken, ahlaksız liderleri ise rejim güvenliğini ve kişisel kazanımlarını önceliklendirenler olarak nitelendirdi.

Yan, “Polisodemokratik yönetişime sahip liderlerin her daim ulusal yararı gözeteceği” varsayımının geleneksel uluslararası ilişkiler teorilerinin çoğunluğunun bir çıkmazı olduğunu ifade ederek, bazı rejimlerin açık ekonomik faydalar olmasına rağmen uluslararası politikaya katılmadığını belirtti.

Karşı-Küreselleşme Dönemi

Yan, karşı-küreselleşmenin, kurumsal kuvvetlerin değil, siyasi liderliğin yönlendirdiği bir süreç olduğunu vurguladı. “Dünya, büyük güçlerin karşı-küreselleşme politikalarını benimsediği için değişti,” dedi.

1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle birlikte küresel bir piyasanın ortaya çıktığını ifade eden Yan, hükümetlerin piyasalarını açtıkları, yabancı yatırımları teşvik ettikleri ve uluslararası işbirliğini destekledikleri liberal liderlik döneminin uzun sürdüğünü belirtti. Ancak 2010’lar itibarıyla bazı hükümetlerin bu desteği geri çekmeye başladığını ve Brexiti, Trump yönetimi altındaki ABD-Çin ticaret çatışmasını önemli bir dönüm noktası olarak tanımladığını vurguladı.

Yan, küreselleşmenin gerilemesini, “hükümetlerin uluslararası işbirliğini azaltmak için güçlerini kullanmaları” şeklinde tanımladı.


Bu çerçevede, Orta güçlerin bölgesel entegrasyondaki potansiyeli ve ahlaki realizmin uluslararası ilişkilerdeki yeri üzerine yapılan bu tartışmalar, global dinamiklerin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır.

 

Pools Plus Cyprus

Bu haber
bu kaynaktan alınarak ACM Cyprus yeni teknolojiler çalışması kapsamında, OpenAI – ChatGPT tarafından yeniden yazılmıştır. Geleceği yeniden şekillendirebilmek için yorumlarınızı bekliyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu