Dilan Polat cezaevine giderken polislere bakın ne sordu? “Elektronik kelepçeyle yargılanabilir”
Avukat Feyza Altun son günlerde sık sık açıklamalarıyla gündeme geliyor. 2. Sayfa’ya katılan Altun, Dilan Polat’ın itiraz talebiyle tutuksuz yargılanabilme ihtimalinin olduğunu söyledi.
“Dilan Polat elektronik kelepçeyle yargılanabilir ve böylece kaçma şüphesi ortadan kalkabilir” diyen Feyza Altun, Polat’ın böyle bir durumda sosyal medyayı kullanacağını düşünmediğini ifade etti.
Dilan Polat’ın ayrıca Silivri Cezaevi’ne giderken yanındaki iki polise paniğe kapılarak ve zaman zaman ağlayarak “Korkuyorum içeride nasıl bir ortam var, benim ne yapmam gerekiyor” diye sorduğu iddia edildi.
Her iki kadın polis ise Polat’a “Merak etme devlet seni güvence altına aldı, artık güvendesin” dedi.
ÇİFTE PARA KAÇIRMAYA ÇALIŞAN KİŞİ HAKKINDA YENİ GELİŞME
Öte yandan Dilan ve Engin Polat çiftine yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan, emniyetteki işlemleri tamamlanan 6 şüpheliden 5’i bu sabah adliyeye sevk edildi. DHA’nın aktardığına göre; sevk edilen şüpheliler arasında Ankara’da Polat çiftine ait 1 milyon 800 bin lirayı kaçırmaya çalışan M. Ö. ile kız arkadaşı K. D.’nin de olduğu öğrenildi. Operasyonun ilk günü gözaltına alınan ve Dilan Polat’ın asistanı olarak bilinen D. Ü. ise ifadesinin ardından savcılık kararıyla serbest kaldı. M. Ö. ve K. D. ile birlikte U. A., G. B. ve İ .B. de adliyeye sevk edildi.
2 ŞÜPHELİ TUTUKLAMA TALEBİYLE SEVK EDİLDİ
Savcılık ifadelerinin ardından M. Ö. ve U. A. tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Diğer şüpheliler G. B., İ. B. ve K. D. adli kontrol şartıyla serbest bırakılma talebiyle hakimliğe sevk edildi.
ARAÇLARI YEDİEMİN OTOPARKINDA GÖRÜNTÜLENDİ
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri operasyon kapsamında Polat çiftinin ev ve işyerlerinde bulunan 14 araca el koymuştu. El konulan araçlar çekicilerle İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi yerleşkesine getirilerek burada sergilenmişti. Emniyette sergilenen araçlar daha sonra otoparka çekildi. Polat ailesine ait 9 araç yediemin otoparkında görüntülendi.
Dilan Polat isimli şahıs, cezaevine götürülürken polis memurlarına oldukça dikkat çeken bir soru sordu. “Elektronik kelepçeyle yargılanabilir miyim?” diye sordu. Bu olay, toplumda büyük bir merak uyandırmış ve elektronik kelepçe uygulamasının ceza sisteminde ne kadar yaygın olduğu konusunda tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
Elektronik kelepçe, suçluların serbest kalmasını sağlama amacıyla kullanılan bir cihazdır. Bu cihaz, suçluyu belirli bir süre boyunca izleme ve kontrol etme amacıyla vücuduna takılan bir bileklik şeklinde tasarlanmıştır. Elektronik kelepçe, suçlunun belirlenen bir alanda kalmalarını sağlamak amacıyla GPS veya radyo frekansı teknolojisi kullanır.
Dilan Polat’ın bu sorusu özellikle dikkat çekiciydi çünkü pek çok kişi için elektronik kelepçe, suçluların serbest bırakılması için caydırıcı bir önlem olarak görülür. Ancak, Polat’ın bu sorusu, suçluların dava süreci boyunca bile kelepçe ile takip edilebileceği fikrini akıllara getirdi.
Elektronik kelepçe uygulaması, genellikle hükümlülerin serbest bırakılması durumunda kullanılır. Bu uygulama, suçlu hakkında mahkeme veya gözetim kurulunun belirlediği bir takım şartların yerine getirilmesini gerektirir. Bunlar arasında belirli bir bölgede kalmak, belirli saatlerde evde olmak veya seyahat etmek gibi yasaklar yer alır. Böylece, suçlu hakkında belirlenen bu koşulların takip edilip edilmediği elektronik kelepçe aracılığıyla kontrol edilir.
Ancak Polat’ın sorusu, bu uygulamanın sadece serbest bırakılan suçlular için mi geçerli olduğu sorusunu gündeme getirdi. Özellikle, dava sürecinde tutuklu olarak bulunan suçluların da elektronik kelepçe ile yargılanma sürecinin bir parçası olabileceği düşüncesi oldukça ilginç bir tartışma konusu oldu.
Bu tartışmanın ardından, bazı uzmanlar elektronik kelepçe uygulamasının genişletilebileceği konusunda fikir belirtti. Bu şekilde, yargılama süreci devam ederken suçluların serbest bırakılabileceği ancak izlenmeye devam edileceği öne sürülüyor. Bu durum ise suçluların özgürlüklerinin sınırlanmasına rağmen toplumun güvenliğinin de korunmasını sağlayabilir.
Ancak, bu tür bir uygulamanın yasal ve etik açıdan birçok tartışmayı da beraberinde getireceği açıktır. Suçluların masumiyet varsayımı ilkesine göre yargılandığını ve suçlu bulunana kadar suçsuz olduklarını hatırlamak son derece önemlidir. Bu bağlamda, elektronik kelepçe uygulamasının sadece suçluların serbest bırakılması için geçerli olması veya yargılama sürecinde kullanılabilmesi konularında daha fazla çalışma yapılması gerekebilir.
Sonuç olarak, Dilan Polat’ın polislere yönelttiği “Elektronik kelepçeyle yargılanabilir miyim?” sorusu oldukça dikkat çekici bir konuya işaret etmiştir. Elektronik kelepçe uygulamasının sadece suçluların serbest bırakılması için mi yoksa yargılama süreci boyunca da kullanılması gerektiği konusunda daha fazla tartışma yapılması önemlidir. Yasal ve etik açıdan doğru bir denge sağlanmalı ve suçluların hakları ile toplumun güvenliği arasında doğru bir denge kurulmalıdır.
