
Dünyadaki Nükleer Santral Sayısı Hakkında Bilgiler – Haberler

Nükleer Santraller Enerji Arz Güvenliğine Katkı Sağlıyor
1970’li yıllardaki petrol krizi, enerji arz güvenliği sorununa çözüm oluşturmak için nükleer santrallerin kurulmasını hızlandırdı. Petrol ve diğer hidrokarbon kaynaklarına sahip olmayan ülkeler, enerji arz güvenliğini sağlamak ve kaynaklara olan bağımlılıklarını azaltmak için nükleer enerjiye yöneldi. Dünya genelinde nükleer santraller hızla yaygınlaştı. Ancak 1979’da ABD’de yaşanan Three Mile Island (TMI) ve 1986’da Sovyet Rusya’da (bugünkü Ukrayna sınırları içinde) meydana gelen Çernobil kazaları, nükleer güvenliğe yönelik endişeleri artırdı.
Kazaların ardından, nükleer güvenlik kültürü kavramı ortaya çıktı ve daha güvenli nükleer santrallerin kurulması için teknik ve yönetimsel gelişmeler yaşandı. Tüm dünyada, nükleer alanda düzenlemeler ve denetlemeler yapacak kurumlar kuruldu ve faaliyetlerin takibi ve kontrolü yapılmaya başlandı. Daha güvenli malzeme, takım ve sistemlerin üretimi için, yeni teknik, teknolojik, standardizasyon ve kalite sistemleri geliştirildi.
Nükleer santraller, enerji arz güvenliğine katkıda bulunan bir enerji kaynağıdır. Çevre, toplum ve gelecekteki nesilleri göz önünde bulunduran güvenilir, güvenli, rekabetçi, sürdürülebilir ve erişilebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyaç; diğer alternatiflere göre nükleer santralleri daha ön plana çıkarıyor.
Mayıs 2022 itibariyle, dünya genelinde 32 ülkede 441 nükleer reaktör işletmede, 17 ülkede 53 nükleer reaktör ise inşa halinde bulunuyor. Nükleer santrallerde üretilen elektrik, dünya elektrik arzının yaklaşık %10’unu karşılıyor. Fransa elektrik talebinin %70’ten fazlasını, Ukrayna %51’ini, İsveç yaklaşık %30’unu, Belçika yaklaşık %40’ını, Avrupa Birliği ise %26’sını, Güney Kore yaklaşık %30’unu ve ABD ise %20’sini nükleer enerjiden elde ediyor.
Nükleer güvenliği artırmak için teknik ve yönetimsel gelişmelerin yanı sıra, insan kaynağı yönetimi ve kültürü de önem taşıyor. Bu faktörlerin bir arada ele alınması, güvenli ve sürdürülebilir nükleer enerji üretiminin sağlanmasına katkı sağlayacaktır.