
Ekonomi için Anlamı Nedir?

Ödeme dolandırıcılığıyla mücadele etmek amacıyla Özbekistan Merkez Bankası, bireylerin sahip olabileceği ödeme kartı sayısına yeni kısıtlamalar getirdi. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren, bir kişinin aynı bankada beş kartla sınırlı olacak ve tüm bankalarda sanal kartlar dahil olmak üzere toplam 20 kart sahibi olabilecek. Bu politika, bazı bireylerin 100’den fazla kart bulundurduğu ve yetkililerin düzensiz bir uygulama olarak gördüğü dolandırıcılık faaliyetlerini engellemeyi amaçlıyor. Ancak, uzmanlar bu kısıtlamanın potansiyel olumsuz sonuçları konusunda endişelerini dile getirdiler.
Yeni düzenlemeler, ülkedeki finansal sektörde büyüyen bir endişe olan dolandırıcılığa karşı mücadele etmek için tasarlandı. Merkez Bankası’na göre, aşırı kart sahipliği konusu yasal olarak ele alınmamış ve bazı vatandaşların olağandışı derecede yüksek sayıda kart sahibi oldukları durumlar görülmüştü. Yeni kural, bir bireyin tek bir bankada beş karta kadar ve tüm bankalarda, sanal kartlar dahil olmak üzere toplam 20 karta kadar sahip olmasına izin veriyor. Ancak, yabancı para kartları bu sınıra tabi olmayacak.
Uzmanlar, bu tür kısıtlamaların etkinliğini sorgulayarak, çeşitli ekonomik, sosyal ve işletme sistemlerini olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Ödeme kartları, tüketici harcamalarını teşvik ederek, kredi sistemlerini kolaylaştırarak, sadakat programlarını ve bonusları sunarak ekonomide önemli bir rol oynar. Özellikle kırsal alanlarda kart sayısını kısıtlamak, ödeme seçeneklerini karmaşık hale getirebilir, nakit işlemlere olan bağımlılığı artırabilir ve nakit altyapısını zorlayabilir.
Özellikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler, nakitsiz işlemlere alışmış olan müşterilerin hizmetlere erişimini kaybetmeleri durumunda zorluklarla karşılaşabilir. Bu durum, nakit işlemlere dayanan işletmeler için gelirlerin azalmasına ve maliyetlerin artmasına yol açabilir. Ayrıca, nakitsiz ödemelerde yenilikler geliştiren finansal hizmetler ve fintech şirketleri de önemli ölçüde etkilenebilir.
Kart sayısını sınırlamanın dolandırıcılığı önlemede etkinliği henüz tartışmalı bir konudur. Uzmanlar, dolandırıcıların yeni şartlara uyum sağlayabileceğini ve kısıtlamaların temel sorunu ele almayabileceğini savunuyor. Dolandırıcı şemalar, değişikliklere yanıt olarak evrimleşebilir. Ayrıca, bu tür önlemler, tüketici ve işletmeler için engeller yaratabilir ve nakitsiz ödemelerin erişilebilirliğini ve kullanım kolaylığını zorlaştırabilir.
Küresel olarak, çıkarılan ödeme kartı sayısına yönelik kısıtlamalar azdır. Örneğin, Avrupa Birliği’nde, bankalar müşterilere, farklı sistemlere bağlı olmaları durumunda birden fazla banka kartı sunarlar, Visa veya Mastercard gibi veya standart ve premium kartlar gibi farklı tiplerde olmak üzere. ABD’de, müşteriler özellikle farklı hesaplara bağlı değillerse aynı bankadan birden fazla banka kartı bulundurabilirler. Benzer şekilde, Çin ve Hindistan gibi ülkeler, tek bir bankadan birden fazla banka kartının çıkarılmasına izin verirken, Rusya müşterilere tek bir hesap için birden fazla kartın bulundurulmasına izin verir.
Ödeme kartı sayısına yönelik kısıtlama, anayasa hakları, özellikle kişisel mülkiyeti yönetme özgürlüğü konusunda endişelere yol açmaktadır. Özbekistan Anayasası’nın 66. maddesine göre, vatandaşlar finansal araçlar gibi ödeme kartları dahil olmak üzere mülkiyetlerini yönetme hakkına sahiptirler. Önerilen sınırlamalar, 65. maddede belirtilen eşit ekonomik özgürlük ilkesine, daha geniş kapsamlı kişisel özgürlük ve haklar garantisi olan anayasa ilkesine aykırı olabilir.
Son kart sayısını sınırlama kararı halkın görüşü alınmadan alındı ve uzmanlar bu yaklaşımın yeniden düşünülmesi gerektiğini düşünüyor. Kart çıkarma konusunda kısıtlamalar getirmek yerine, yetkililerin ödeme sistemini iyileştirmeye, finansal okuryazarlığı artırmaya ve güvenli, nakitsiz ödeme seçeneklerinin gelişimini teşvik etmeye odaklanmaları gerekmektedir.
Yeni kuralların arkasındaki niyetin dolandırıcılıkla mücadele etmek olduğu doğru olsa da, uzmanlar kısıtlamaların çözümlediklerinden daha fazla sorun yaratabileceğini savunuyorlar. Odak, mali işlemlerin güvenliğini artırmaya ve halkı finansal varlıklarını korumak konusunda bilgilendirmeye yönelik daha kapsamlı önlemlere kaydırılmalıdır. Dolandırıcılığı önleme etkinliği ancak dengeli ve bilinçli bir yaklaşımla gerçekten arttırılabilir.




