Eylem Yılının 2025 Olması Gerekmektedir
Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde düzenlenen 69. Kadın Hakları Komisyonu oturumuna katılan delegeler, dünya çapında tüm kadın ve kızların haklarını ve güçlenmelerini ilerletme konusundaki taahhütlerini teyit eden Siyasi Bildirge’yi oybirliğiyle kabul etti. Belge, 1995 yılında Dünya Kadınları Konferansı’nda kabul edilen Pekin Bildirgesi ve Eylem Platformu’nun uygulanmasına yönelik çabaları artırmak için 2025’in yeni fırsatlar sunduğunu kabul ediyor.
Üye Devletler cinsiyet eşitliğinin sürdürülebilir kalkınma için temel olduğunu teyit etti. BM Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Kadınlar Birliği İcra Direktörü Sima Bacchus, “Cinsiyet eşitliği konusunda kazanılan hakların saldırı altında olduğu bir dönemde, dünya tüm kadınlar ve kızlarla dayanışma içinde bir araya geldi,” diyerek bildirgenin kabulünü karşıladı. Bu bilgi BM Haber Servisi tarafından bildirildi.
Bildirge, uluslararası topluluğun kadınların barış ve güvenlik konularında katılımını teşvik etme taahhüdünü yeniledi. Belge, dünyanın dört bir yanındaki kadınları, çatışmaları önleme ve çatışmalar sonrası barışın inşasında önlemelerde liderlik rolleri dahil olmak üzere önlemelerin uygulanmasında içermenin gerekliliğini vurguluyor.
Çarşamba günü Kadın Hakları Komisyonu oturumunda cinsiyet eşitliğine ulaşmak için yeni bir eylem programı sunuldu. Plan, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadın haklarını ilerletmek için 1995 Pekin Bildirgesi ve Eylem Platformu’nun hükümlerine dayanmaktadır. Pekin+30 eylem programı, yoksulluktan özgürlük, şiddet olmaması, eşit ve tam karar alma yetkisi, barış ve güvenlik konularında eşit ses, ayrıca iklim adaleti gibi hedeflere ulaşmayı amaçlıyor.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Mohammed, kadınların ve kızların karşılaştığı büyük zorluklar karşısında 2025’in eylem yılı olması gerektiğini vurgulayan bir video mesajla oturuma hitap etti: Dünyanın birçok yerinde silahlı çatışmalar devam ediyor ve şiddet her gün binlerce kadının hayatını alıyor. “Sahip olduğumuz fırsatları değerlendirelim,” dedi. “Taahhütlerimizin kalıcı bir etkisi olmasını sağlayalım.”
Fotoğraf: unwomen.org
