
Farah Zeynep Abdullah öpüşme sahnesini cesaret olarak görenlere laf attı!
Ünlü oyuncu Farah Zeynep Abdullah yakın zamanda izleyicilerle Amazon Prime Video platformunda buluşan Bihter isimli sinema filminin başrolündeki performansı ile konuşuluyor.
Daha önce Beren Saat’in canlandırdığı Bihter karakteri, Aşk-ı Memnu dizisi ile unutulmazlar arasına katılmıştı. Bu sefer de aynı hikayenin 1920’li yıllarda geçen versiyonu sinema filmi olarak hazırlandı.
Bihter isimli yeni filmde Boran Kuzum ile birlikte Farah Zeynep Abdullah başrolde buluştu. İkilinin etkileyici işbirliğinin yanı sıra Aşk-ı Memnu dizisinden kalan meraklı izleyiciler için de Bihter isimli sinema filmi farklı bir deneyim oldu.
Farah Zeynep Abdullah Türk dizi ve sinema dünyasında cinselliği andıran sahneler ile ilgili birçok kişinin aklına yerleşmiş olan kalıpları yıkmak için farklı bir düşünce ortaya koydu.
Hürriyet gazetesindeki röportajında “İlk kez bu kadar cesur sahneleri” olduğu ile ilgili soruyu yanıtlarken Farah Zeynep Abdullah, ‘cesur sahne’ kavramının ne kadar da yanlış olduğunu anlatma ihtiyacı hissetti.
Farah Zeynep Abdullah diyor ki: “Cesur sahne tabirini artık değiştirmeliyiz bence. Proje seçimlerinde cesur olunabilir fakat mesleğini icra ederken zaten verdiğin bir kararın üstüne gereğini yapıyorsundur. Dolayısıyla sahne, sahnedir. Tom Cruise’un dublörsüz çektiği projeler gerçekten cesur mesela, uçak üstünde motorla gidiyor falan (gülüyor). Fakat biz hâlâ iki insanı hikâye gereği öpüşürken görüyoruz diye cesur dememeliyiz. Ne olur artık oyunculuk için eski magazinci tabirler sona ersin. 90’lar bitti.”
Bihter filminde cinselliğin pek de ön planda olmadığının altını çizen oyuncu, çocukların ailelerinde cinsellik üzerine eğitim almasının önemine işaret ederek, şunları söyledi:
“Filmimizde bu kadar cinsellik konuşacak kadar cinsellik yok. Sansürler, yasaklar azalınca, okullarımızda veya ailemizde doğru cinsel eğitim verildiğinde umarım ki cinselliğin zaten olağan olduğunu anlarız.”
Türk oyuncu Farah Zeynep Abdullah, son dönemde medyanın ve sosyal medyanın ilgisini üzerine çekti. Ancak bu ilgi sadece oyunculuğuyla değil, öpüşme sahnelerine olan tavrıyla da gündeme geldi. Son olarak Abdullah, öpüşme sahnelerini cesaret olarak görenlere sert bir şekilde laf attı.
Yakın zamanda verdiği bir röportajda, öpüşme sahnelerini cesaret olarak niteleyenlere tepki gösteren Abdullah, “Bu tür sahnelerin bir cesaret göstergesi olarak değerlendirilmesi çok yanlış. Oyunculuk mesleği gereği bazen böyle sahneler çekmemiz gerekebilir ama bunu cesaret olarak görmek, oyunculuğu sadece fiziksel temaslarla özdeşleştirmek anlamına gelir. Oyunculuk, duygusal derinlik, karakter analizi ve doğaçlama becerisi gerektiren çok daha derin bir sanattır” şeklinde konuştu.
Abdullah’ın bu sözleri, özellikle Türk medyasında ve sosyal medyada geniş yankı buldu. Bazıları oyuncunun sözlerine destek verirken, bazıları da eleştirilerde bulundu. Ancak Abdullah, öpüşme sahnelerinin oyunculuğun bir parçası olduğunu belirterek, bu tür sahnelerin abartılmaması gerektiğini vurguladı.
Türk televizyon ve sinemasında öpüşme sahneleri, uzun zamandır tartışma konusu olmuştur. Kimileri bu tür sahneleri gereksiz bulurken, kimileri de bunun oyunculuğun bir parçası olduğunu savunur. Ancak Abdullah’ın bu konudaki açıklamaları, bir kez daha bu konunun toplumda nasıl algılandığını ve tartışıldığını gözler önüne serdi.
Oyunculuk, sanatın bir dalıdır ve her sanat dalında olduğu gibi, dinamik bir yapıya sahiptir. Sanatın sınırlarını belirlemek, kesin çizgilerle belirlemek mümkün değildir. Ancak Abdullah’ın sözleri, bu konuda düşünmeye ve tartışmaya açık bir alan olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Farah Zeynep Abdullah’ın öpüşme sahnelerini cesaret olarak niteleyenlere laf atması, sanatın sınırlarını ve oyunculuğun derinliklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Oyunculuk, fiziksel temasın ötesinde, duygusal derinlik, karakter analizi ve doğaçlama becerisi gerektiren bir sanattır ve bu tür sahnelerin abartılmaması gerektiğini vurgulamak önemlidir.