Ferenc Liszt Havalimanı’nda Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı Bir Adım Daha Yakın
Budapeşte Havalimanı, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının Kullanımını Test Ediyor
Doğrudan havalimanı emisyonlarını azaltmak amacıyla uygulanan tüm önlemlere ek olarak (enerji verimliliği, araçların elektriklendirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi vb.), kısa ve orta vadede sürdürülebilir havacılık yakıtının (SAF) tanıtımı ve daha geniş kullanımı, uçak emisyonlarını azaltarak havalimanı kapsamında 3 numaralı hedef üzerinde etkili olacak çözümlerden biri olarak görülmektedir. Budapeşte Havalimanı, 2023 yılında MOL, Wizz Air ve AFS Ltd. ile işbirliği yaparak SAF’in ticari kullanımını test etti ve Budapeşte Havalimanı’nın yakıt tedarik sistemini 2025 yılında yürürlüğe giren zorunluluk için hazırlamayı amaçladı. Bu zorunluluk, belirli bir seviyenin üzerinde trafiğe sahip havalimanı işletmecilerinin bu yılın başından itibaren havayollarına minimum %2 sürdürülebilir havacılık yakıtı sağlamasını gerektirmektedir.
SAF’in üretiminde kullanılan ham maddeler, başka yerde geri dönüştürülemeyen bitkisel veya hayvansal yağlardır ve özel işlemlerle premium kaliteli yenilenebilir bir ürüne dönüştürülerek uçaklar tarafından salınan sera gazlarını azaltmaktadır. Bu yeni nesil sürdürülebilir olarak üretilen yakıt, saf halindeyken, fosil jet yakıtına göre hayat döngüsü boyunca sera gazı emisyonlarını%80’e kadar azaltabilmektedir. SAF, uçaklar, motorlar ve yakıt sistemleri ile uyumluluğu sağlamak için geleneksel fosil kaynaklı kerosenle %50’ye kadar karıştırılmasına izin verilmektedir. SAF aynı zamanda mevcut havalimanı altyapısıyla uyumludur ve ek yatırımları en aza indirmektedir.
Budapeşte Havalimanı CEO’su Francois Berisot, “Sürdürülebilir havacılık yakıtı, geleneksel kerosene göre yaklaşık %80 daha az karbondioksit salmaktadır ve bu nedenle havacılık endüstrisinin karbonsuzlaşmasına önemli bir katkı yapabilir” diyerek, “Budapeşte Havalimanı’nda sürdürülebilir havacılık yakıtının bulunabilirliği çok önemli bir kilometre taşıdır ve şirketin değer zinciri faaliyetlerinden kaynaklanan dolaylı karbon emisyonlarının gelecekteki azaltımına büyük ölçüde katkı sağlayacaktır” dedi.
