
Gerçekleşen 460 Yangının Ardındaki Neden: Geri Dönüşüm Tesisleri – Son Dakika Haberleri

Plastik Geri Dönüşüm Tesisleri Neden Yanıyor?
Yüksek yanıcılık özelliğine sahip olan plastik malzemelerin geri dönüşüm tesislerinde alev alması, söndürülmesinin saatler almasına neden oluyor. Bu durumda yayılan yoğun duman, kanserojen kimyasallar içerdiği için doğa ve insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Mikroplastik Araştırma Grubu Kurucusu olan Prof. Dr. Sedat Gündoğdu, 2020 yılında başlattıkları ‘Yangın Haritası’ projesi kapsamında, Türkiye genelinde plastik geri dönüşüm tesislerinde meydana gelen yangınlarla ilgili son 5 yıla ait verileri paylaştı.
Gündoğdu, “Türkiye genelinde 2024 yılına kadar tesislerde toplam 115 yangın çıkmıştır. Bu rakamlar ulusal medyaya yansımış rakamlardır, ancak yansımayanlar da bulunmaktadır. Son 5 yılda ise toplamda 460 yangın meydana gelmiştir. Bu oldukça yüksek bir rakamdır. Bu konuda öne çıkan iller ise İstanbul, Bursa, Kocaeli, Adana, İzmir ve Manisa’dır. Özellikle Bursa’da neredeyse her ay 1-2 yangın yaşanmaktadır. Geçtiğimiz yıl Adana’da ise her ay bir yangın çıktığı bilinmektedir. Son olarak 20 Ocak’ta meydana gelen bir yangın, 5-6 saat sonra söndürülebilmiştir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Sedat Gündoğdu, bu yangınların ana nedenlerinden birinin, plastik malzemelerin farklı materyallerle karışık bir şekilde depolanmasından kaynaklandığını belirtti. Gündoğdu, “Tesis yangınlarının çoğunun depo kısmından çıkması, plastiklerin doğru şekilde depolanmadığını göstermektedir. Plastik geri dönüşüm malzemeleri ayrı ayrı depolanmalı, içerisinde kontamine olmuş plastiklerin bulunmamasına dikkat edilmelidir. Eğer karışık bir şekilde depolanacaksa, depolara yangın algılama erken uyarı sistemlerinin kurulması gerekmektedir” dedi.
Plastik malzemelerin yüksek yanıcılık özelliğine sahip olduğunu vurgulayan Gündoğdu, erken uyarı sistemlerinin olmadığı durumlarda yangının hızla yayılabileceğini ve söndürülmesinin saatler alabileceğini belirtti. Gündoğdu, “Plastik suyla söndürülmesi zor bir malzemedir. Özel kimyasallar kullanılarak söndürülmelidir. Bu kimyasallarla söndürülen yangının suyu ise ayrı bir şekilde depolanmalı, su kaynaklarına boşaltılmamalıdır. Aksi takdirde ciddi çevresel felaketler meydana gelebilir. Ayrıca çıkan dumanın içinde bulunan kanserojen kimyasallar da insan sağlığını tehdit etmektedir” şeklinde konuştu.
Yangınlar sonucunda ortaya çıkan dumanın, sadece kanserojen etki yaratmakla kalmayıp aynı zamanda iklim krizine de olumsuz etki yaptığını belirten Gündoğdu, “1 ton plastik yanması durumunda yaklaşık 3 ton karbondioksit salınımı gerçekleşmektedir. Bu yüzden 1-2 saatlik bir yangında 20-30 ton, hatta bazen daha fazla karbondioksit salınımı gerçekleşebilmektedir. Bu yangınlar, iklim krizine ciddi katkı sağlamaktadır. Bu nedenle Bakanlık ve belediyelerin, bu tesisleri kamu sorumluluğu olarak görmesi ve güncellenmiş yangın yönetmeliğine uygun olup olmadığını denetlemesi gerekmektedir. Aksi takdirde, üretilen atık miktarı ve tesis sayısı arttıkça yangın sayıları da artacaktır” dedi.