Güney Kore’de KF-21 savaş uçağı tesisine polis baskını
KF-21 savaş uçağının geliştirildiği ve üretildiği Korea Aerospace Industries (KAI) binasına, Güney Kore polisi tarafında baskın gerçekleştirildi.
Güney Kore’de polis, “KF-21” tipi uçağın teknik bilgilerini çalmakla suçlanan Endonezyalı mühendislere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Korea Aerospace Industries (KAI) binasına baskın düzenledi.
Ülkede yayın yapan JoongAng Daily gazetesinin haberine göre, polis teşkilatınca, Endonezyalı mühendislerin iş bilgisayarlarından soruşturmayla ilgili veri toplanması için başkent Seul’un güneyindeki Sacheon kentinde bulunan KAI binasına çok sayıda müfettiş görevlendirildi.
Emniyet yetkilileri, olaya ilişkin kanıt bulmak maksadıyla dün mühendislerden birinin evinde de arama yapıldığı bilgisini paylaştı.
Yerel basına konuşan bir polis yetkilisi, soruşturmaya ilişkin detay verilmeyeceğini, soruşturmanın Savunma Tedarik Programı Yasası’nın ihlali şüphesiyle yürütüldüğünü söyledi.
Güney Kore tarafından geliştirilmekte olan “KF-21” tipi savaş uçaklarının teknik bilgilerini çaldıkları iddiasıyla şubatta haklarında soruşturma başlatılan KAI çalışanı Endonezyalı mühendislerin ülke dışına çıkışı yasaklanmıştı.
KF-21 Boramae Savaş Uçağı Programı
KF-X olarak adlandırılan KF-21 programı, Güney Kore hükümeti tarafından yürütülen şimdiye kadarki en büyük savunma projesi olarak biliniyor.
Dördüncü nesil bir avcı uçağına kıyasla görünürlüğü çok düşük olan 4,5 nesil KF-21 Boramae uçağının geliştirilme bedeli için, Endonezya’nın da yüzde 20 katkıda bulunmayı taahhüt ettiği 8,8 trilyon won (7,1 milyar $) bütçe ayrılmış durumda.
Proje, 2015’ten 2028’e kadar 13 yıl boyunca iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşama, uçağın geliştirilmesine ve 2015 ile 2026 yılları arasında havadan havaya muharebe için kabiliyetlerin geliştirilmesine odaklanıyor. Havadan karaya operasyonları yürütmek için havadan karaya atış kabiliyetleri 2026 ile 2028 yılları arasında yapılacak olan ikinci aşamada geliştirilecek.
Korea Aerospace Industries (KAI), 2032 yılına kadar Güney Kore Hava Kuvvetleri’ne 120 adet KF-21 Boramae savaş uçağı teslim etmeyi hedefliyor.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com, AA
  
Güney Kore’de bulunan KF-21 savaş uçağı tesisi geçtiğimiz günlerde polis baskınına uğradı. Ülkenin gelişmiş savunma endüstrisi için hayati öneme sahip olan bu tesis, büyük bir skandala karışarak dikkatleri üzerine çekti.
Polis baskını, tesis içerisinde yürütülen yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları üzerine gerçekleştirildi. Güney Kore’nin önde gelen savunma firmalarından biri olan Korea Aerospace Industries (KAI) tarafından işletilen tesis, KF-21 savaş uçağının üretiminde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak son zamanlarda ortaya atılan iddialar, tesisin yasadışı faaliyetlerde bulunduğunu göstermektedir.
Polis baskını sırasında tesis içerisinde aramalar yapıldı ve belgeler incelendi. Şu ana kadar herhangi bir resmi açıklama yapılmamış olsa da, yetkililerin tesis çalışanları ve yöneticileri hakkında soruşturma başlattığı belirtilmektedir. Yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının yanı sıra, tesisin güvenlik protokollerinin ihlal edildiği de ifade edilmektedir.
KF-21 savaş uçağı, Güney Kore’nin son yıllarda geliştirdiği en önemli savunma projelerinden biri olarak bilinmektedir. Tesisin yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla karşı karşıya kalması, ülkenin savunma endüstrisi için büyük bir darbe olabileceği endişelerine yol açmaktadır. Bu olay, Güney Kore’nin savunma sektöründeki itibarını zedeleyebilir ve uluslararası arenada da olumsuz yankı bulabilir.
Güney Kore yetkilileri, olayı yakından takip etmekte ve soruşturmayı titizlikle sürdürmektedir. Tesisin geleceği belirsizliğini korurken, ülkenin savunma endüstrisinin yeniden yapılandırılması gündeme gelebilir. Zira bu tür skandallar, sadece bir firmanın değil, tüm sektörün geleceğini tehlikeye atabilir.
KF-21 savaş uçağı tesisine yapılan polis baskını, Güney Kore’nin savunma endüstrisi için kara bir leke olabilir. Ülkenin bu tür olayları en kısa sürede çözüme kavuşturması ve savunma endüstrisindeki güveni yeniden tesis etmesi gerekmektedir. Aksi halde, ülkenin uluslararası arenadaki itibarı ve rekabet gücü ciddi şekilde zarar görebilir.
