Kazakistan, Asya-Pasifik’te Yüksek Eğitim Entegrasyonunu Artırmak İçin Tokyo Konvansiyonu’nu Onaylamayı Planlıyor
Kazakistan, Asya-Pasifik Bölgesi’nde yüksek öğretimde kalifikasyonların tanınması için Tokyo Sözleşmesi olarak da bilinen Asya-Pasifik Bölgesel Yeterliliklerin Tanınması Sözleşmesi’ni onaylamayı hedefliyor. Bu girişim, sınır ötesi hareketliliği artırmayı, yüksek öğrenim kalifikasyonlarını tanımak ve Asya-Pasifik Bölgesi’nin eğitim çerçevesine entegre olmayı amaçlıyor.
Yüksek Öğrenim Geliştirme Milli Merkezi Müdür Yardımcısı Yerzhan Irgebaev, The Astana Times’a verdiği röportajda sözleşmenin temel özellikleri ve faydaları hakkında konuştu.
Irgebaev, eğitimin ülkenin ekonomik ve sosyal ilerlemesinde merkezi bir unsur haline geldiğine inanıyor. Nitelikli bireylerin yetiştirilmesinde, yenilikleri sürükleyebilen ve bilim ve kültür alanlarında ilerlemeyi teşvik edebilen önemli bir rol oynar. Yabancı derecelerin tanınması, öğrencilerin ve uzman profesyonellerin sınır ötesi hareketliliğini desteklemenin önemli bileşenlerinden biri olarak görülüyor.
Irgebaev, “Uluslararası sınırları aşan akademik yeterliliklerin tanınmasını düzenlemek için evrensel bir hukuki çerçeve oluşturmak, yüksek öğrenim ve uluslararası bilgi alışverişinde önemli ve ilgili bir çaba. Derece tanınmasıyla ilgili sorunu ele alır, öğrenci ve bilim insanı hareketliliğini teşvik eder, eğitim kalitesini yükseltir ve küresel işbirliğini teşvik eder” dedi.
Irgebaev, ülkeler ve eğitim kurumları arasında güven inşa etmek ve eğitim sistemleri arasında sorunsuz bir geçişi kolaylaştırmak için açık ve koordine edilmiş hukuki belgelerin önemini vurguladı.
“Tokyo Sözleşmesi’nin onaylanması, Kazakistan’ın yüksek öğretim ihracatında Güneydoğu Asya ülkelerinde yeni bir pazar açar ve eğitimsel belgelerin ve niteliklerin karşılıklı tanınması için hukuki bir mekanizma oluşturur. Bu adım, Yüksek Öğretim ve Bilim Geliştirme Konsepti’nin 2023-2029 hedeflerinden birini gerçekleştirmeye katkıda bulunur. 2023 yılının ilk yarısında Kazakistan, öğrenci nüfusunun% 4.4’ünü oluşturan 27,756 uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapmıştır” dedi.
Ülke, 2019 yılında yabancı uyruklu öğrenciler için Burs Programı’nı başlattı ve her yıl 550 burs teklif ederek uluslararası öğrencileri çekmeyi amaçladı. 2023-2024 akademik yılı için istatistiksel veriler, Kazakistan üniversitelerinde eğitime olan ilginin arttığını gösteriyor.
6024 başvurunun 317’si Asya-Pasifik Bölgesi temsilcilerinden geldi. Ana başvuru kaynakları olarak 218 başvuru ile Çin ve 104 başvuru ile Endonezya öne çıktı. Vietnam, Malezya, Filipinler ve Japonya’dan gelen öğrenciler de Kazakistan’da okumaya büyük ilgi gösterdi.
Irgebaev, sözleşmenin Asya-Pasifik Bölgesi vatandaşları arasında Kazakistan’ın eğitim sistemi, kurumları, eğitim programları, ulusal yüksek öğrenim kalifikasyon sistemi ve diploma ve sertifika verme işlemi hakkında farkındalığı artıracağını belirtti. Bu etkileşim, ülkeler arasında karşılıklı anlayış ve güveni artıracak ve kültürler arası bilgi alışverişini ve deneyimi teşvik edecektir.
Tokyo Sözleşmesi altındaki yükümlülüklerin, Kazakistan’ın Lizbon Sözleşmesi altındaki yükümlülükleriyle yakından uyumlu olduğunu ve uygulanması için iç mevzuatta değişiklik yapılmasının gerekmediğini belirtti.
Ayrıca, Irgebaev, belgenin benzersiz niteliğini vurgulayarak, sadece bölgesel değil, evrensel ölçekte akademik derece tanıma için evrensel ilkeleri ortaya koyduğunu söyledi. Özellikle, belge, belgeye dayanmayan durumlarda dahi mültecilerin sahip olduğu niteliklerin tanınmasını desteklemektedir. Belgenin öncü nitelikleri ayrıca önceden öğrenimin, sınır ötesi eğitimin ve çevrimiçi ve karma yaklaşımlar da dahil olmak üzere geleneksel olmayan öğrenme yöntemlerinin tanınmasıyla ilgilidir.
Ona göre, bu sözleşmelerin çerçevesi içinde tanıma prensiplerinin uygulanması, yurtdışında eğitim alan bireylerin ileri eğitim veya profesyonel kariyerlerine devam etmelerini kolaylaştırarak gereksiz tanıma engellerini azaltacaktır. Bu, yüksek öğretim hizmetlerinin genel erişilebilirliğine olumlu katkı sağlayacaktır.
Irgebaev, “bölgesel ve uluslararası düzeyde genişletilen işbirliği, yüksek öğrenime olan ilgiyi artıracak ve yüksek öğretim ve araştırmanın ilerlemesi için artan yatırımları teşvik edecektir” dedi.
