Kazakistan’ın İlk Kez Katılımıyla Contemporary Istanbul Fuarı, Kazak Sanatına Uluslararası Talebi Ortaya Koyuyor.
ASTANA – Kazakistan bu yıl Türkiye’nin en önemli yıllık sanat fuarı olan Contemporary Istanbul’a ilk kez katıldı. 26 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 18. edisyonunda, üç nesil Kazak sanatçının eserleri sergilendi. Kazakistan’ın turizm ve spor bakanlığı ile Kazak Turizm milli şirketi tarafından desteklenen Almatı merkezli Aspan Galerisi, ülkenin sergi standının ana konusu olan göçebelik üzerine resimler ve enstalasyonlarını sergiledi. Göçebelik hakkında Astana Times’a verdiği röportajda, Orta Asya, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Avrupa’daki kültürel ve yaratıcı endüstriler üzerine araştırma uzmanı Irina Kharitonova, bunu “Kazakistan’ın benzersiz bir kodu” olarak tanımladı ve bu konunun yaratıcılık için sınırsız fırsatlar sunduğunu ve diğer ülkelerin ilgisini çektiğini belirtti. Kharitonova, “Bu, uluslararası sanat topluluğu için ilginç bir konu. Göçebeliğin kökenlerini keşfetmeye başladığımda, ilk göçebelerin, gezegenin ekolojisi hakkında endişelenen yaratıcı insanlar olduğunu fark ettim. Onları birbirine karşı dostça bir tutum ve çevreye büyük bir saygıyla ayırt ediyordu” dedi. Kazakistan’ın standında yer alan resimlerden biri, fuarın ilk günlerinde satın alındı. Bu, genç kuşağın sanatçılarından Nurbol Nurakhmet’in (1986) bir çalışmasıydı. “Sınırları Aşmak” serisinde (2017), genç insan bedenlerini arka planda kaybolan hayaletimsi figürlerle tasvir etti. Nurakhmet, geleneksel ve dijital olarak portreler, natürmortlar ve günlük yaşam sahneleri resmederken sinematik efektlerden yararlanıyor. Rashid Nurekeyev (1964), “Zeytinlik” isimli enstalasyonu (2018) ile bir adamın yolunu anlatıyor. Eser, bir eşek figürüyle alçakgönüllülük, barış, acı çekme ve hizmetin sembolü olarak tasvir edilmiştir. Kolaj tekniği, eserlerini tamamlayıp ev duvarlarına yapıştırmak için çocukluk fikirlerine dayanır – Nurekeyev, gazetelerden parçalar keser ve bitmiş kompozisyonları evde yapıştırırdı. Sanatçı ayrıca fotoğrafçılık ve performanslarla da çalışmaktadır. Askhat Akhmedyarov (1965), “Barefoot Art” serisinden “Soyora” (2015) isimli bir eser sergiledi. Bu seride yazar, büyük siyah beyaz tuvallerde tarihi figürler ve yabancıları resmetmekte. Tekniğin benzersizliği ismiyle ilgilidir – Akhmedyarov, çıplak ayaklarıyla resim yapar. Bu, sanatçının gençlik yıllarını hatırlatan bir etkidir çünkü gençliğinde sık sık çamuru yoğurarak babasına kırsal inşaat işlerinde yardımcı olurdu. Ayrıca, Akhmedyarov fuar için özel olarak yaratılmış olan “Eclipse” (2023) adlı heykelini, geleneksel Orta Asya kapları olan el boyaması kese (küçük seramik kâseler) ve lyaganlar (büyük seramik tabaklar) kullanarak sergiledi. Kese’lerde Kazaklar, kumis, ayran ve shubat gibi geleneksel soğuk içeceklerini servis ederler. Ekşi süt ürünleri, eski çağlardan beri göçebe insanları sıcaktan korumuş ve soğuk havalardan önce vitamin sağlamıştır. İstanbul Contemporary’nin 18. edisyonu, daha derin bir kültürel anlayış ve işbirliği kapılarını açarak 22 ülkeden 74 galeriyi bir araya getirdi. Bu yıl, İstanbul fuarı rekor kırdı – etkinliği 54 binden fazla kişi ziyaret etti. 2006 yılında başlatılan fuar, olağanüstü çağdaş sanatı sergilemeye ve Türk ve uluslararası ortaklarla girişimler ve işbirlikleri yoluyla yeni fikirleri ilerletmeye adanmıştır.
