
Kıbrıs İhtilafı: Orta Doğu’da ABD Liderliği İçin Bir Fırsat
Kıbrıs İhtilafı, Doğu Akdeniz’de, Türkiye’nin adayı 1974’te işgal etmesinden bu yana uzun süredir devam eden bir sorundur. Çatışma, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin güneydeki üçte ikisini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ise kuzeydeki üçte ikisini kontrol ettiği bölünmüş bir adayla sonuçlandı. Uzlaşma ve yeniden birleşme yönündeki sayısız girişime rağmen, iki taraf derin bir şekilde bölünmüş durumda ve barışçıl bir çözüme yönelik çok az ilerleme kaydediliyor.
Ancak yakın zamanda Doğu Akdeniz’de önemli doğal gaz rezervlerinin keşfedilmesi, Kıbrıs İhtilafının çözümüne yönelik ilgiyi yeniden canlandırdı. Bu rezervler bölgenin enerji ortamını dönüştürme ve adanın her iki yakası için de ekonomik fırsatlar yaratma potansiyeline sahip. Ayrıca, Türkiye, Yunanistan ve İsrail gibi ülkelerin bölgenin enerji kaynaklarının kontrolü için rekabet etmesiyle Doğu Akdeniz jeopolitik açıdan giderek daha önemli hale geldi.
Bu, ABD’ye Kıbrıs İhtilafının çözümünde ve Orta Doğu’da istikrarın desteklenmesinde liderlik rolü üstlenmesi için bir fırsat sunuyor. ABD uzun süredir Kıbrıs’ta arabuluculuk çabalarına dahil oluyor ve bölgedeki diplomatik ve askeri varlığı, ona kapsamlı ve kalıcı bir barış anlaşması için gerekli gücü sağlıyor.
Ayrıca, Kıbrıs İhtilafının çözümünün bölgesel istikrar açısından daha geniş sonuçları olabilir. Bu, husumet geçmişi olan iki NATO müttefiki olan Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri geliştirebilir ve İsrail ile komşuları arasındaki işbirliğini güçlendirebilir. Bu da Rusya ve İran’ın bölgedeki etkisinin dengelenmesine ve ABD’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarının desteklenmesine yardımcı olabilir.
ABD, Kıbrıs İhtilafına dahil olan taraflarla temasa geçmek için halihazırda bazı adımlar attı. Ocak 2021’de Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Kıbrıs’ı ziyaret etti ve yeniden birleşme görüşmelerinin yeniden başlamasına destek verdiğini ifade etti. Biden yönetimi aynı zamanda Orta Doğu’da diplomasiye ve çok taraflı angajmana öncelik verme niyetinin de sinyalini verdi; bu, ABD’nin Kıbrıs İhtilafına yenilenen katılımı için bir açılım yaratabilir.
Ancak Kıbrıs sorununun çözümü kolay olmayacaktır. İki taraf da pozisyonlarına derin bir şekilde bağlı kalmayı sürdürüyor ve Kuzey Kıbrıs’ta Türk birliklerinin varlığı ve adanın tarihi ve kimliğine ilişkin farklı yorumlar da dahil olmak üzere barış anlaşmasının önünde çok sayıda engel bulunuyor.
Bununla birlikte, Kıbrıs İhtilafını çözmenin potansiyel faydaları önemlidir ve ABD, Doğu Akdeniz’de barışın sağlanmasında öncü bir rol oynamak için eşsiz bir fırsata sahiptir. ABD, diplomatik kaynaklarını kullanarak ve ilgili tüm taraflarla yakın ilişkiler kurarak bölgenin dönüştürülmesine ve tüm bölge sakinleri için istikrar ve refahın desteklenmesine yardımcı olabilir.