Peki Güney Kıbrıs Rum kesimi bir devlet olarak tanınmasına rağmen neden Yunanistan politikalarını takip ediyor? Kuzey Kıbrıs bağımsız bir devlet olmalı. Bunun haricinde hiçbir politikayı kabul etmiyoruz. Türkiye ile paralel hareket edilmeli.
1-Sn. Akıncı kendi ayakları üzerinde duran bağımsız bir KKTC istiyorsa, kapalı kapılar ardında ülke topraklarını Rumlara peşkeş çekmesini nasıl açıklar acaba? Türkiye'nin müdahalelerine karşı çıkmaları iyi hoş da, AB ve Yunanistan müdahalelerine niçin sessiz kalıyor? Müdahaleci mi seçiyor acaba?
2-Federal hükümet seçeneğinin tek çıkar yol olduğuna inandırmış kendisi lakin ondan önce de farklı düşünceleri savunanlara vurgu yapıyor. Bu ikisi kendi içinde biraz çarpık düşünceler. İyi kötü ülkenin yaklaşık yüzde 50'si UBP'e destek vererek devlet olma yolunu tutuyor. Peki Akıncı ülkesindeki çok büyük bir kesimin bu isteklerini yok mu sayıyor? Bırakın yüzde 50'yi 40,30 dahi olsa ülkenin bütününü alakadar eden bir konuda bu şekilde anti-demokratik bir biçimde 'çıkar yol budur' anlayışını mı savunuyor? Sanırım bunun da cevabı belli olsa gerek. Anladığı demokrasinin ''biz kazanırsak demokrasi vardır'' anlayışından bir farkı yok.
3-BM ve AB'nin diğer pek çok olayda da olduğu gibi (Bosna, Libya, Suriye vd…) Kıbrıs konusunda kendi tek taraflı hüküm ve kararlarını uygulama girişiminde olduğu herkesin malumu. Rum'ların çoğunlukta olduğu bir yönetimle iki toplumlu tek bir federe devlet çözümü, daha doğrusu çözümsüzlüğü. Bu iki toplum bir arada yaşayamayacaklarını pek çok vakada göstermişlerdir. 1920ler, 1960ve70ler ve dahası Adalar denizindeki sürtüşmeler buna en somut örneklerdir. Tüm bunları göz önüne alacak olursak Batının genel itibariyle Yunanistan'a bağlı tek taraflı politikası olmadığını mı iddia ediyor Sn. Akıncı? Kapalı Maraş hususunda zaten malı olan gelsin malını alsın diyerek çözüm üretilmeye çalışılıyor. Tapu durumu iki tarafın sağlıklı iletişimi ile çözülebilecek bir durumdur. Lakin Akıncı ağzındaki baklayı çıkartmalı. Buranın artık Türk toprağı olmadığını, Rumlara vermek gerekliliğini ve KKTC'nin olmaması gerektiği düşüncesini söylesin. Lafı dolandırmanın lüzumu yok. ''Kıbrıs Türkü için en sağlıklısı federe çözümdür'' diyerek fikirlerini yumuşatmasın. Türkiye'nin 74'de orayı işgal ettiğini de söyleyebilir kendisi. Korkusuzca fikirlerini beyan eden birisinin bunu yapması gerekir.
Öte yandan bir önemli konuda kendilerinin bahsettiği KKTC yönlendiriliyor, bağımsızlığı yoktur, demokrasi hiç yoktur anlayışı doğrudur. UBP ve siyasileri yanlış üslup, bağımlılıkçı politika gütmektedirler. Ancak birisinin yanlışı diğerini doğrudan haklı kılmaz. Kendisinin de söylediği gibi farklı seslere herkes tahammül etmelidir. Federe-Bağımlılıkçılar da buna dahildir.
Erdoğan'ın kötü politikaları, otoriterleşme, bağımlı anlayışlar, çeşitli mağduriyet malzemeleri yapılarak kendi argümanlarını savunma gayreti gütmüş Akıncı. Çok acınası buldum. Ersin Tatar siyasetini de bir o kadar vasat buluyorum fakat en azından birleşilemeyeceği fikrini anlamış bulunuyor ya da bu yönde yönlendiriliyor. Orası meçhul. Mesele özle sözün bir olması meseledir. Ne yazık ki Mustafa Akıncı ve AKP Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğü mimarlarından olmuşlardır. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilelebet bağımsız yaşaması dileğiyle. Yayın için teşekkürler. İyi çalışmalar.
Sn. Mustafa Akıncı kendi tedbirlerini alsın. Türkiye'den ırkçı Türk kırmaları onu şehit edebilirler. Bu kırmaların ipi şu an D. Bahçeli denen Moğol kırması, Tayyip Erdoğan denen devşirme ve yeni İttihatçıların başı Doğu Perinçek devşirmelerinin elindedir !!!
Kıbrısın tarihini okumasını tavsiye ederim. Rum başbakanı gibi konuşuyor. Rumlara aday olursa kesin seçilir.
Peki Güney Kıbrıs Rum kesimi bir devlet olarak tanınmasına rağmen neden Yunanistan politikalarını takip ediyor? Kuzey Kıbrıs bağımsız bir devlet olmalı. Bunun haricinde hiçbir politikayı kabul etmiyoruz. Türkiye ile paralel hareket edilmeli.
Kıbrıs; Katmerli Zulüm , Mustafa bey, kolay gelsin demek bile size zûl gelebilir, haklısınız derim.
1-Sn. Akıncı kendi ayakları üzerinde duran bağımsız bir KKTC istiyorsa, kapalı kapılar ardında ülke topraklarını Rumlara peşkeş çekmesini nasıl açıklar acaba? Türkiye'nin müdahalelerine karşı çıkmaları iyi hoş da, AB ve Yunanistan müdahalelerine niçin sessiz kalıyor? Müdahaleci mi seçiyor acaba?
2-Federal hükümet seçeneğinin tek çıkar yol olduğuna inandırmış kendisi lakin ondan önce de farklı düşünceleri savunanlara vurgu yapıyor. Bu ikisi kendi içinde biraz çarpık düşünceler. İyi kötü ülkenin yaklaşık yüzde 50'si UBP'e destek vererek devlet olma yolunu tutuyor. Peki Akıncı ülkesindeki çok büyük bir kesimin bu isteklerini yok mu sayıyor? Bırakın yüzde 50'yi 40,30 dahi olsa ülkenin bütününü alakadar eden bir konuda bu şekilde anti-demokratik bir biçimde 'çıkar yol budur' anlayışını mı savunuyor? Sanırım bunun da cevabı belli olsa gerek. Anladığı demokrasinin ''biz kazanırsak demokrasi vardır'' anlayışından bir farkı yok.
3-BM ve AB'nin diğer pek çok olayda da olduğu gibi (Bosna, Libya, Suriye vd…) Kıbrıs konusunda kendi tek taraflı hüküm ve kararlarını uygulama girişiminde olduğu herkesin malumu. Rum'ların çoğunlukta olduğu bir yönetimle iki toplumlu tek bir federe devlet çözümü, daha doğrusu çözümsüzlüğü. Bu iki toplum bir arada yaşayamayacaklarını pek çok vakada göstermişlerdir. 1920ler, 1960ve70ler ve dahası Adalar denizindeki sürtüşmeler buna en somut örneklerdir. Tüm bunları göz önüne alacak olursak Batının genel itibariyle Yunanistan'a bağlı tek taraflı politikası olmadığını mı iddia ediyor Sn. Akıncı? Kapalı Maraş hususunda zaten malı olan gelsin malını alsın diyerek çözüm üretilmeye çalışılıyor. Tapu durumu iki tarafın sağlıklı iletişimi ile çözülebilecek bir durumdur. Lakin Akıncı ağzındaki baklayı çıkartmalı. Buranın artık Türk toprağı olmadığını, Rumlara vermek gerekliliğini ve KKTC'nin olmaması gerektiği düşüncesini söylesin. Lafı dolandırmanın lüzumu yok. ''Kıbrıs Türkü için en sağlıklısı federe çözümdür'' diyerek fikirlerini yumuşatmasın. Türkiye'nin 74'de orayı işgal ettiğini de söyleyebilir kendisi. Korkusuzca fikirlerini beyan eden birisinin bunu yapması gerekir.
Öte yandan bir önemli konuda kendilerinin bahsettiği KKTC yönlendiriliyor, bağımsızlığı yoktur, demokrasi hiç yoktur anlayışı doğrudur. UBP ve siyasileri yanlış üslup, bağımlılıkçı politika gütmektedirler. Ancak birisinin yanlışı diğerini doğrudan haklı kılmaz. Kendisinin de söylediği gibi farklı seslere herkes tahammül etmelidir. Federe-Bağımlılıkçılar da buna dahildir.
Erdoğan'ın kötü politikaları, otoriterleşme, bağımlı anlayışlar, çeşitli mağduriyet malzemeleri yapılarak kendi argümanlarını savunma gayreti gütmüş Akıncı. Çok acınası buldum. Ersin Tatar siyasetini de bir o kadar vasat buluyorum fakat en azından birleşilemeyeceği fikrini anlamış bulunuyor ya da bu yönde yönlendiriliyor. Orası meçhul. Mesele özle sözün bir olması meseledir. Ne yazık ki Mustafa Akıncı ve AKP Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğü mimarlarından olmuşlardır. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilelebet bağımsız yaşaması dileğiyle.
Yayın için teşekkürler. İyi çalışmalar.
Bu adam Türk düşmanı. Dediklerinin bir önemi de yok.
Medyascope kutluyorum, Kıbrıs'a gidip Sayın AKINCI ile bu Röportajı yaptığı için.. 👏👏👍
Sn. Mustafa Akıncı kendi tedbirlerini alsın. Türkiye'den ırkçı Türk kırmaları onu şehit edebilirler. Bu kırmaların ipi şu an D. Bahçeli denen Moğol kırması, Tayyip Erdoğan denen devşirme ve yeni İttihatçıların başı Doğu Perinçek devşirmelerinin elindedir !!!
Sn. Mustafa Akıncı'ya selamlar hurmetler. O hakiki bir demokrat ve Mazlum ve Kaddim Kürd Milletinin dostudur. Allah ondan razı olsun !