
Macar AB Dönem Başkanlığı’nın Büyük Başarısı: Rekabetçilik Paktı

Macaristan AB Dönem Başkanlığının En Önemli Başarısı: Rekabet Paktı Kabul Edildi
Macaristan AB Dönem Başkanlığı’nın en önemli başarısı, Uluslararası İletişim ve İlişkiler Sekreteri Zoltán Kovács’ın Eurázsia Magazin dergisine verdiği röportajda belirttiği gibi Rekabet Paktı’nın kabul edilmesidir. Kovács, röportajında rekabet konusunda yapıcı çalışma ve diyalogların başlaması için bir temel oluşturacağını belirtti.
Politikacı, AB Komisyonu’nun yeni göreve sadece Aralık ayında başlamış olmasının ve Avrupa Parlamentosu’nun seçimlerin ardından hala kendini aradığı aylarda Macaristan’ın başkanlığı devralmasının zorlu koşullar altında gerçekleştiğini hatırlattı. Büyük konularda anlaşmaya varmanın kolay olmadığını ekledi, ancak kurumlarla anlaşmaya varılabilir, örneğin Avrupa Birliği’nin gelecek yıl için bir bütçe oluşturmayı başardığını, bu da kesinlikle önceden belliydi.
Vurguladığı en önemli sonucun, Budapeşte’de yapılan AB Zirvesi sonrasında, Avrupa Konseyi’nin resmi olmayan olarak rekabetçilik paktını kabul etmeyi başardığı olduğunu belirtti. Avrupa’nın rekabet gücünü iyileştirme teklifleri hakkında ne düşündüğünü sorulduğunda Zoltán Kovács, hükümetin sorunu çözecek olan merkezileştirme, yani “Avrupa Birleşik Devletleri”nin oluşturulmasına inanmadığını söyledi.
“Biz uzun zamandır, bağlılıkları ve açıklığın Sosyalist Devletlerin çıkarına olduğunu söylüyoruz. Avrupa için, açıklık her zaman Avrupa’nın refahını ve dünya çapındaki varlığını destekleyen rekabet avantajı olmuştur,” vurguladı.
Kovács, Avrupa içinde rekabetin de dikkate alınması gerektiğini belirtti. Avrupa’nın, coğrafi olarak küçük olmasına rağmen, farklı bölgelerinin standartlaştırılamayan becerilere ve yeteneklere sahip olduğunu ve her bölgenin kendi yeteneklerinden en iyi şekilde yararlanmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi.
Politikacı, Avrupa’nın gücünün uzun zamandır uzlaşmaya dayalı politikalarında olduğunu tekrar etmemiz gerektiğini belirtti.
Çin elektrikli araçlarına yönelik cezai vergilerin AB Üye Devletleri üzerinde uygulanması durumunda Avrupa’nın rekabet gücüne zarar veren kararlar alındığını ifade etti. “Bu algı, eğer isterseniz karar alma mekanizması, bir çıkmaza neden olan bu mekanizmadan kurtulmamız gereken şeydir,” dedi Kovács.
Macar hükümetinin cezai vergilerden beklentilerini sorduğumuzda, Sekreter devletin sonucun iyi olamayacağını düşündüğünü belirtti. Temel fikir, kapanış politikası, hiçbir yere ulaşmayacak dedi. Kovács ayrıca, konuyla ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin gündeme geleceğini belirtti, çünkü bir sonraki başkanın ABD pazarını sıkı bir şekilde koruma politikası izleyeceğini belirtti.
“Kararlar ideolojiye değil, sağduyuya dayandırılmalıdır,” vurguladı. Kimse orijinal niyeti tartışmıyor ancak Avrupa çiftçilerini yok eden ve Avrupa ekonomisinin motorunu öldüren kararlar da bir çıkmaza yol açıyor,” diye ekledi.
Kovács’a kötü kararların AB Komisyonu ile Üye Devletler arasındaki farkları derinleştirdiği söylendiğinde, AB Komisyonu’nun on yıldan fazla bir süredir Üye Devletlerden giderek daha fazla yetki ve egemenlik unsuru aldığını belirtti. Antlaşmalar açıkça devredilecek egemenlik unsurlarını belirler. Bu, egemenliklerinden vazgeçtikleri anlamına gelmez, ancak bu egemenlik unsurlarını birlikte uygularlar. AB kurumları antlaşmaları ihlal etmekten korktuğu için gizli devredilme biçimleri uygularlar. Örneğin aşıların satın alınması, gazın ortak alımı veya göç anlaşması,” diye vurguladı.
ABD Başkanı seçilen Donald Trump’a ilişkin olarak Kovács, birbirimize karşılıklı saygıya dayalı bir yaklaşım sergilememizin temel olduğunu ancak bu saygının Batı Avrupa politikasının önemli bir kısmında tamamen yok olduğunu belirtti.
Trump’ın da Macaristan’ın Çin hakkındaki görüşlerine saygı göstereceğini bekleyip beklemediği sorulduğunda Kovács, ideolojik baskı beklemediğimizi ve bu bile büyük bir rahatlama olacağını söyledi. Hükümetin çıkış noktasının, Macaristan’ın yatırımın herhangi bir yerden gelebileceği bir yer olarak kalmasının sağlanması olduğunu belirtti. “Açığız ve en iyi koşulları sunmak istiyoruz,” dedi. Kovács, Macaristan’a yatırım yapmak, üretmek ve inovasyon yaratmak için gelenlerin sadece Macaristan’ın değil aynı zamanda Avrupa’nın rekabet ve ekonomisi için de iş yaptığını ekledi.
Kaynak: MTI, Eurázsia Magazin; Öne çıkan fotoğraf: Pixabay




