Macaristan

Macaristan AB Dönem Başkanlığı Tarihi Kararları Denetledi

Macaristan’ın AB Dönem Başkanlığı, ciddi politik zorluklar ve bağlılık içermeyen kurumsal engellerle karşı karşıya kaldığı çoklu kriz durumunda çalışmıştır. Ancak buna rağmen – ya da belki de bundan dolayı – Avrupa Birliği Konseyi’nin 2024 yılının ikinci yarısında Macaristan Dönem Başkanlığı hakkında Budapeşte’de düzenlenen basın toplantısında Başbakan Yardımcısı János Bóka tarafından vurgulandığı gibi tarihi kararları başarılı bir şekilde sonuçlandırmayı başarmıştır.

János Bóka, Macaristan’ın başkanlığı sırasında alınan kararları tarihi olarak nitelendirerek, Romanya ve Bulgaristan’ın 1 Ocak’ta tam Schengen üyeliğine geçişini içeren özel bir öneme sahip kararların alındığını belirtti. Bu, daha önce on yılı aşkın bir sürenin sona ermesini işaret ediyor ve sadece Avrupa değil, aynı zamanda Macaristan’ın ulusal politikası açısından da önemli bir gelişme olduğunu vurguladı. Bakan ayrıca AB liderlerinin oy birliği ile benimsediği AB’nin rekabet gücünü güçlendirmeyi amaçlayan Budapeşte Bildirgesi’ni de vurguladı.

Etkinlikler arasında, János Bóka AB’nin genişlemesi, özellikle Batı Balkanlar’da tümüyle donmuş olan iki buçuk yıllık bir sürecin tekrardan başlatıldığı kararların alındığını vurguladı. Ayrıca Macaristan başkanlığı, tüm yeni AB kurumlarının ve liderlerinin 1 Aralık’ta görevlerine başlamasını başarıyla yönetti. Sonuç olarak, Macaristan başkanlığı asla adil bir arabulucu rolünden çıkmamış olsa da, János Bóka, Macaristan’ın güçlü bir AB politikası ve vizyonuna dayalı son derece politik bir başkanlık yürüttüğünü vurguladı.

Basın toplantısında, Macaristan başkanlığıyla ilgili operasyonel görevlerin hazırlanması ve uygulanmasından sorumlu hükümet komisyoncusu olan Uluslararası Sözcü Zoltán Kovács da hazır bulundu. Kovács, Macaristan’ın başkanlık etkinliklerinin organizasyonu, lojistik, güvenlik ve iletişimle ilgili görevleri yerine getirirken mükemmel bir iş çıkarıldığını belirtti. Bütün bu etkinliklere katılanların, Macaristan ekonomisi ve turizmi üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu da vurguladı.

Politikacı ayrıca,

Macar-Polonya ilişkilerine değindi ve Polonya’nın 1 Ocak’ta AB Dönem Başkanlığını devraldığı zaman, Macaristan’ın Varşova büyükelçisinin, Polonyalı eski Adalet Bakanı Marcin Romanowski’ye Macaristan’da politik sığınma hakkı verilmesi nedeniyle “hoş karşılanmadığı” bir açılış töreni düzenlediğini hatırlattı.

Bakan, genel olarak bu durumun herhangi bir ilişkiyi zorlaştırmaması gerektiğini belirtti. Politik sığınma hakkının yasal bir süreç olduğunu ve yetkili Macar makamlarınca bütün adımların saygı gösterilerek uygulandığını ifade etti ve Polonya’nın Marcin Romanowski için Avrupa tutuklama emri çıkardığını, bunun uygulanmasının bağımsız bir Macar mahkemesi tarafından kararlaştırılacağını ekledi.

Hükümetin politik sığınma hakkı verip vermemeye karar verirken suçluluğa ya da suçsuzluğa değil, usul endişelerine dayandığını ve bu endişelerin açıkça temelsiz olmadığını, ancak bu olayın Polonya AB Dönem Başkanlığı faaliyetlerini etkilememesi gerektiğini değerlendirdi. Marcin Romanowski’nin neden Macaristan’da siyasi sığınma hakkı verildiği sorulduğunda, János Bóka’nın buraya başvurduğu için verildiğini belirtti.
 

Pools Plus Cyprus

Bu haber
bu kaynaktan alınarak ACM Cyprus yeni teknolojiler çalışması kapsamında, OpenAI – ChatGPT tarafından yeniden yazılmıştır. Geleceği yeniden şekillendirebilmek için yorumlarınızı bekliyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu