
Macaristan Başbakanı Orbán: Ukrayna’nın hızlı bir şekilde AB’ye katılması AB’nin çıkarına değil

Ukrayna’nın AB’ye hızlı bir şekilde katılmasının öngörülemeyen sonuçları olacağını ve bu durumun ne Macaristan’a ne de blokun çıkarlarına hizmet etmeyeceğini belirten Başbakan Viktor Orbán Çarşamba günü milletvekillerine söyledi.
Orbán, Fidesz partisinin Ukrayna’nın katılım görüşmeleri hakkında parlamentoda bir taslak karar tasarısı olduğunu dikkate alarak Ukrayna’nın katılımıyla ilgili parlamentoda ciddi bir tartışmanın önemli olduğunu söyledi.
Macaristan parlamentosundaki bu tartışmanın hem Macaristan’ın hem de AB’nin geleceği üzerinde etkili olabileceğini belirten Orbán, AB’de gerçek bir tartışma yapılmadığını ekledi.
Ukrayna’nın geçen yıl adaylık statüsü verildiğini ve adaylık başvurusunda bulunmasının ardından dört ay geçtiğini belirten Orbán, normalde bir başvuru yapıldıktan ve adaylık statüsü verildikten üç yıl geçtiğini ekledi. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri için bu sürecin dört yıl sürdüğünü belirtti.
Orbán, Kuzey Makedonya ile katılım müzakerelerinin şu anda yapılmadığını, ancak üyelik başvurusunu 2004’te yapmasına rağmen, Karadağ’ın başvurusunu 2008’de yapmasına rağmen katılım görüşmelerine başlamak için bir buçuk yıl ve üyelik için iki yıl beklediğini söyledi. Sırbistan ve Arnavutluk hakkında benzer gözlemler de yaptı.
Başbakan, “çoğulculuğun çıplak bir tarafgirliğinin” AB kurumlarının otoritesini zayıflattığını belirtirken, ulusal parlamentoların rolünün arttığını ekledi. Ulusal parlamentoların, Ukrayna ile katılım görüşmelerine başlamanın iyi bir fikir olup olmadığı konusunda bir tartışmaya ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Başbakan, hükümetin şu anda duruşunun -tartışma fikrini değiştirebilecek olsa da- Ukrayna’nın AB’ye hızlı bir şekilde katılmasının öngörülemeyen sonuçları olacağını ve bu durumun ne Macaristan’a ne de blokun çıkarlarına hizmet etmeyeceğini belirtti.
Orbán, Avrupa Birliği’nin kurallarını ciddiye alması gerektiğini söyledi. Avrupa kurumlarının bu kuralları ciddiye almadığı takdirde, AB’nin tamamen “var olmayı durduracağını” belirtti. Ancak Ukrayna’nın hızlı katılımının AB kurumlarının üye ülkelerden, Macaristan da dahil olmak üzere, “kendi kurallarımızı takip etmememizi” isteyeceği anlamına geleceğini ekledi.
Başbakan, Avrupa Komisyonunun Ukrayna’nın aday ülke statüsüne sahip olabilmesi için karşılaması gereken yedi belirli koşul belirlediğini ve mevcut üye ülkelerin aksine, Ukrayna’nın bu koşulları karşılamadan aday statüsü kazandığını ekledi.
Orbán, bu koşulları; anayasa mahkemelerinin nasıl seçildiğinin reformu, yargı konseyinin gözden geçirilmesi, kara para aklamaya karşı hareketin artırılması, medya özgürlüğünün garanti edilmesi, yolsuzluk ve oligarklara karşı hareketin alınması ve ulusal azınlık haklarının uygulanması olarak listeledi.
Orbán, “taraflı” Komisyonun bile Ukrayna’nın bu koşulların sadece dördünü karşıladığını kabul ettiğini belirtti. “Bu nedenle AB’nin Ukrayna’ya aday ülke statüsü dahi vermemesi gerekiyordu, katılım görüşmelerine başlamaktan bahsetmiyorum bile” dedi ve bağımsız değerlendirmelerin, hatta bu dört koşulun bile düzgün bir şekilde yerine getirilmediğini gösterdiğini ekledi.
Parlamento üyelerine ülke savaşta olduğunda, mevcut medya kuralları ve uygulamaları hakkındaki itirazların yapılamayacağını belirten Orbán, “ancak bu, Avrupalıların Ukrayna’da medya özgürlüğünün var olduğu gülünç iddiasını yaptığımız anlamına gelmez” dedi ve Komisyonun tam olarak böyle bir iddiada bulunduğunu ekledi.
Ukrayna’daki azınlıklara atıfta bulunan Orbán, Ukrayna parlamentosunun son zamanlarda geçirdiği yasada neyin olduğunun henüz belirsiz olduğunu söyledi. 2015 yılında Ukrayna’da Macarlar ve diğer ulusal azınlıkların haklarından mahrum bırakıldığını ekledi.




