Macaristan’ın en büyük üniversitesindeki personel özgür toplantı hakkı ve LGBTQI bireyler için mücadele ediyor
Eötvös Loránd Üniversitesi (ELTE) personel açıklaması değişiklik yapılmadan yayınlandı:
Dayanışma Bildirisi, toplantı ve LGBTQI bireylerin özgürlüğü için
Eötvös Loránd Üniversitesi (ELTE) üyeleri olarak, aşağıdaki bildiriyi imzaladık ve meslektaşlarımızı desteklemeye davet ediyoruz.
Hükümetin önerisi doğrultusunda kabul edilen son yasa değişikliği ve bu konudaki temel yasa değişikliği önerisi, temel özgürlüğümüzü ve eşit insan onurumuzu ihlal ediyor. Tarihten oldukça tanıdık olan, çocuklarımızı korumak iddiasına sahte olan hükümetin iddiası, keyfi olarak belirlenmiş grupların – öncelikle LMBTQI topluluklarının – toplantı özgürlüklerinin kısıtlanmasına, izlenmesine ve cezalandırılmasına zemin hazırlıyor. Biz üniversite hocaları ve araştırmacılar olarak, temel hakların bu kısıtlanmasına karşı protesto ediyoruz. Akademik özgürlük ilkesi doğrultusunda, tüm meslektaşlarımızı ve öğrencilerimizi nefret kışkırtıcılığından korumaya ve ifade özgürlüklerini sağlamaya bağlı olduğumuzu teyit ediyoruz.
Yukarıdaki açıklamayı, ayrımcı ve keyfi yasama tarafından doğru bir şekilde damgalandıklarını ve tehdit edildiklerini hisseden birçok öğrenci ve meslektaşımızın bulunduğu için yapıyoruz.
ELTE’nin misyon belgesi, mesleğe saygı, dayanışma, insanlık ve insan onuruna ve ifade özgürlüğüne saygının değerlerini ilan eder. Eötvös Loránd Üniversitesi’nin fakülte üyeleri olarak, bu nedenle çeşitli ve kapsayıcı bir kurumsal iklim sağlama konusundaki taahhüdümüzü sürdürdüğümüzü beyan ediyoruz. LGBTQI öğrenci ve meslektaşlarımızın her zaman kendilerini ve üniversite topluluklarını ilgilendiren konularda seslerini özgürce duyurmalarını sağlama sorumluluğumuz olduğunu teyit ediyoruz. Macar hükümetinin, çocukları koruma endişelerinin Onur Yürüyüşü’nün yasaklanmasını haklı çıkardığına dair bilimsel bir temel yoktur. Bu yasak, toplantı özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlamaktadır.
Kurumlarımızın ve toplumlarımızın artan hükümet baskısıyla karşı karşıya kaldığı bir dönemde bu sorumluluğu üstlenmek özellikle önemlidir.
Mesela, 5 Mayıs 1938’de Pesti Napló gazetesinde Yahudi karşıtı yasaları protesto eden birçok Hristiyan yazar, sanatçı ve bilim insanının aşağıdaki deklarasyonu yayınlayarak karanlık zamanlardaki macar dayanışma geleneğine atıfta bulunuyoruz:
“Vicdanımızın tüm gücüyle itiraz ediyoruz ve inanıyoruz ki sözlerimiz, inancımızı ve düşünce özgürlüğü, insan haklarının tam uygulanması için kahraman mücadelelerinden tüm ihtişamını borçlu olan bir ülkede etkisiz kalmayacaktır. Bu iç düzenlememizle, topluluğun tüm üyelerine, Macar Parlamentosu’nun her iki kanadının üyelerine, Hristiyan kiliselerine, meslek odalarına, ekonomi sektörlerine, sendikalara ve diğer çıkar gruplarına, politik, sosyal ve kültürel derneklere, toprak sahiplerine ve vatansever insanlara ülkedeki tüm insanlara kendi saygı, cesaret ve fedakarlık şahitliklerini vermelerini ve hepimizi rencide eden bu öneriye karşı durmalarını talep ediyoruz.”
İmzacılar:
Antal Tibor, Arapovics Mária, Barna Ildikó, Bátori Orsolya, Berényi Eszter Júlia, Buda Jakab Máté, Dörgő Benedek, Farkas Lilla, Fiáth Titanilla Judit, Frank Edina, Gecser Ottó Sándor, Gerő Márton, Gruber Andrea, Halmai Gábor, Heller Mária, Huszka Beáta, Joós Attila, Kállai Péter, Kovács Ágnes, Kovács Kriszta, Körtvélyesi Zsolt, Kucsera Csaba, Lendák-Kabók Karolina, Lux Ágnes, Majtényi Balázs, Máté Dorottya, Modla Zsuzsanna, Nagy Alíz, Orosz Éva, Pál Eszter, Peragovics Tamás, Rábáné Wallner Rita, Rakovics Márton, Rücz Ágnes, Ryder Andrew, Rudas Tamás, Salát Orsolya, Schweitzer András, Sik Domonkos, Sik Dorottya, Soltész Béla, Szabari Veronika, Szabó Miklós, Székely Júlia, Szentgyörgyi József, Tábor Áron, Takács Erzsébet, Takács Flóra, Tausz Katalin, Timár Krisztina, Tóth Emese, Turai Katalin Andrea, Ujlaki Anna, Wessely Anna
Orjinal açıklama burada.
Daha önce de belirtildiği gibi, Avrupa Komisyonu Macaristan’ın LGBTQ yasasını eleştiriyor, detaylar İÇİN BURAYA.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler Macaristan’ı Onur Yürüyüşü’nü yasaklayan yeni anti-LGBTIQ+ yasası için eleştiriyor.
