
Merkez Bankası, yıl başından beri uluslararası transferlerin hacminin üçte bir azaldığını belirtti.

Aynı zamanda, mali teşvikler tüketici talebini ve ekonomiyi destekledi.
Merkez Bankası bir basın açıklamasında, son aylarda talep tarafındaki enflasyonist etkenlerin ve emtia arzındaki değişikliklerin fiyat artışını hızlandırdığını belirtti.
Bu, düzenleyiciyi yıllık %14 oranında ana faiz oranını sabit tutmaya yönlendiren nedenlerden biriydi. Beklendiği gibi, enflasyonu öngörülen seviyede tutmak için para koşulları sağlaması beklenmektedir (daha önceden belirtildiği gibi, bu seviye %9-9,5 olarak belirlendi).
Yılın başında düşüş gösteren genel enflasyon, Eylül sonuna kadar %9,2’ye yükseldi. Mevsimsel olarak gıda fiyatlarında artışın yanı sıra, düzenlenen fiyatlar üzerindeki etkinin genel seviyesinde de bir artış gözlemlendi.
Çekirdek enflasyon hala yavaşlıyor, ancak genel enflasyondan önemli ölçüde daha yüksek olan %10,3’te seyrediyor. Bu, istikrarlı bileşenlerin fiyatlarının arttığını ve bunu yavaşlatmak için “nispeten sıkı” para politikasının devam etmesi gerektiğini göstermektedir.
Hane halkı ve işletmelerin enflasyon beklentileri, Ağustos ayında artmasının ardından tekrar düşüş göstermektedir, ancak kısa vadeli şoklara duyarlı kalmaktadır. Enflasyonun ve başlıca ticari partner ülkelerin döviz kurlarının dinamikleri, süm’e efektif döviz kuru üzerindeki baskıyı artırmaktadır.
Aynı zamanda, ekonominin reel sektörü olumlu eğilimler göstermektedir. Mali teşvikler tüketici harcamalarını ve toplam talebi artırmış, ticaret ve hizmetler gelirleri %28 artmıştır.
Ayrıca, yılın başından beri merkezi olmayan yatırımların hacmi önemli ölçüde artmıştır. Bu faktörler sayesinde, dokuz aylık bir dönemde GSYİH büyümesi %5,8 olarak gerçekleşmiştir.
Sınır ötesi para transferleri, geçen yıla göre %33,7 azalmıştır, bu durumun temel sebebi yüksek baz etkisidir. Aynı dönemde ise %40’tan fazla artmıştır.
Mevcut “nispeten” sıkı para politikası, genel olarak kredi büyüme hızının ılımlı seviyelerde kalmasını sağlamaktadır. Perakende kredi segmentindeki hızlı artış, merkez bankasının makro-prudansiyel tedbirlerle telafi edilmektedir.