
Milli Eğitim Bakanı Tekin, özel okul açıklaması yaptı!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu yıl şikayetler üzerine 750 özel okula işlem başlatıldığını açıkladı. Bakan Tekin, NTV canlı yayınında eğitim gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
“Milli Eğitim Akademisi’nin ülke genelinde nasıl bir teşkilatlanması olacak? Bildiğimiz kadarıyla eğitim uygulama merkezleri sistemi hayata geçecek. Bu merkezler tek bir merkezde mi açılacak yoksa illerde ya da bölgesel olarak mı faaliyet gösterecek?” sorusu üzerine Tekin, Akademi’nin uzun yıllardır tartışılan bir kurum olduğunu belirtti.
Milli Eğitim Akademisi’nin ekim ayında Türkiye’de yasalaştığını hatırlatan Tekin, 1 Ocak itibariyle resmen Milli Eğitim Akademisi ve ilgili kurulların oluşturulduğunu, şu anda da çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Bakanlığa bağlı hizmet içi eğitim merkezlerinin altyapısı uygun olanları Akademiye dönüştürme sürecini başlattıklarını bildiren Tekin, “Onun dışında da kamu kurumlarına ait veya bakanlığımıza ait bizim aradığımız fiziki özellikleri taşıyan yapıları, Milli Eğitim Akademisi’ne dönüştürmeyi planlıyoruz. Her ilde kurulacak diye bir şey yok. Başlangıçta 30 civarında ilde kurmayı planlamıştık, şu an bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. 1 Eylül tarihi itibariyla da inşallah faaliyete geçmiş olacak.” dedi.
Akademi’deki eğitimin 14 ay olarak planlandığını aktaran Tekin, öğretmen adaylarının bu sürenin büyük çoğunluğunu uygulamalı derslerde geçireceklerini vurguladı.
Bakan Tekin, şöyle konuştu:
“Bundan sonra öğretmen adaylarımızı şöyle istihdam edeceğiz; KPSS değil, Akademiye Giriş Sınavı’nı ÖSYM ile birlikte organize ettik. Bu yıl ilki 13 Temmuz’da olacak. Bu sınavın sonuçlarına göre bizim ihtiyaç duyduğumuz öğretmen sayısı baz alınarak Akademiye öğretmen adayı almış olacağız. Asgari ücretin biraz üzerinde sayılabilecek bir ücretle arkadaşlarımızı aday öğretmen olarak almış olacağız. Bunlar devlet memuru değiller, bunlar sadece öğretmen adaylığıyla ilgili süreci akademilerimizde tamamlamak üzere görevlendirdiğimiz, aramıza aldığımız arkadaşlarımız. Derslerin bir kısmı teorik olacak. Bu teorik dersler sonucu öğretmen adayı arkadaşlarımız bir sınava girecekler. Başarılı olanlar uygulama eğitimi aşamasına geçecekler. Uygulama eğitiminde de çoklu değerlendirme dediğimiz bir mekanizma var.”
2024 KPSS ile son bir defa öğretmen ataması yapılacağını ifade eden Tekin, ardından yeni süreçle atamaların yapılacağını bildirdi.
“BUNUN ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYI DOĞRU BULMUYORUM”
Bakan Tekin, soru üzerine, “Milli Eğitim Bakanlığı olarak deprem sonrasında, yani 6 Şubat günü yaklaşık olarak 9 bin 935 tane dersliğimiz tamamen kullanılamaz hale gelmiş. Yani bu okullarda ders yapma imkanı yok. Dediğim gibi ya yıkılmışlar ya da yıkılması gerekiyor. Ayrıca, bu anlamda 5 bin civarında da bizim güçlendirme dediğimiz çalışmalarla okulu tekrar eğitim-öğretime açabileceğimiz dersliğimiz var, onları da güçlendirmiş olduk. Bizim şu anda 9 Eylül 2024 tarihinde, yani 2024-2025 eğitim öğretim yılına başlarken 9 bin 935 dersliğimiz kullanılamaz hale gelmiş, 7 bin 497 derslik 9 Eylül 2024-2025 eğitim öğretim yılında yeni yapım olarak faaliyete geçti.” dedi.
“Şu anda 9 bin 935 derslik kullanılamaz hale geldiği bir yerde yaklaşık 7 bin 500 dersliğimizi zaten sıfırdan yapmış durumdayız. Tablo bu, bunun üzerinden siyaset yapmayı da doğru bulmuyorum.” diye konuşan Tekin, 2025 içerisinde 12 bin 321 dersliğin tamamlanacağını ya da ihalesinin yapılacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Yani bunların büyük çoğunluğu, 2025 Eylül ayında tamamlanmış olacak. Hepsi tamamlandığında bu rakam çok önemli 9 bin 900 dersliğimiz eksilmiş olmasına rağmen 6 Şubat’ta, 11 ilimizde 19 bin 818 derslik ilave olarak faaliyete geçmiş olacak. Ortalama baktığımızda da oran olarak söyleyeyim toplam 11 ildeki derslik sayımız 6 Şubat’tan öncekine oranla yüzde 12 artmış durumda. ‘Her il için en az yüzde 10 artıracaksınız’, bu Cumhurbaşkanımızın bize talimatı. Biz bu 11 ilin tamamında ve 6 Şubat’tan önce, depremden önceki derslik sayımızı minimum yüzde 10 artırmış olacağız.”
“BAŞKASININ HAK VE HÜRRİYETİNİ ENGELLEMEMEK KOŞULUYLA KULLANILABİLİR”
Demokratik hukuk devletlerinde temel hak ve hürriyetlerin anayasal güvence altına alındığını belirten Tekin, Anayasa’da eğitim-öğretimin temel hak ve hürriyetlerden biri olduğunu kaydetti.
Tekin, “Sendikal özgürlüklerle ilgili kısım da, sendikal özgürlükler de anayasamızca güvence altına alınmış, ancak şunu bilmemiz lazım, uluslararası literatürün tamamı, insan haklarıyla ilgili bütün literatür ve evrensel belgeler bir temel hak ve hürriyetin kullanılmasıyla ilgili sınır çizerken şu kavrama atıf yaparlarlar, temel hak ve hürriyetler bir başkasının temel hak ve hürriyetini engellememek koşuluyla kullanılabilir.” şeklinde konuştu.
“BU OKULLARIN EĞİTİM-ÖĞRETİMLERİNE DEVAM ETMELERİNİ ARZU EDİYORUZ”
Bakan Tekin, Heybeliada Ruhban Okulu konusuna da değindi.
Lozan Anlaşmasıyla Türkiye’de yaşayan azınlıkların dini eğitim hakları da dahil olmak üzere eğitim haklarını ve diğer haklarını güvence altına alındığını belirten Tekin, Aynı şey Batı Trakya için, yani Yunanistan için Batı Trakya Türkleri açısından geçerli olduğunu söyledi.
Yunanistan ile yaptıkları görüşmelerde Batı Trakya Türklerinin eğitim-öğretim haklarını bütün bu tartışmaların odağına yerleştirdiklerini vurgulayan Tekin, “Türkiye’deki azınlık okullarının, yani Ermenilerin, Musevilerin ve Rum azınlıkların eğitim-öğretim haklarını güvence altına alabilecek bütün tedbirleri Bakanlığımız eskiden beri alıyor ve devam ettiriyoruz. Yani bu okulların eğitim-öğretimlerine devam etmelerini arzu ediyoruz. Heybeliada süreç biraz farklı işlemiş, orayla ilgili de biz ziyaret ettik, görüşmelerimizi yaptık. Süreç devam ediyor, nasıl bir eğitim türü istendiğine dair ilgili muhataplarımızla konuştuk, onlar kendi aralarında tartıştılar. Önceki mevzuatları açısından değerlendirmelerimizi yaptık, şimdi görüşmelerimiz bu minvalde devam ediyor.” şeklinde konuştu.