
Osmanlı istilasından önceki Ortaçağ Macar köylerinin görünümü: Dijital rekonstrüksiyon

Orta Çağ Macar Kırsalının 500 Yıl Önceki Halini Görebiliyoruz
Salisbury Ltd., arkeoloji ve miras koruma alanında öncü Avrupa şirketi sayesinde, Macaristan Krallığı’ndaki kırsal yerleşimlerin Osmanlı fethinden önce nasıl göründüğüne ilk kez bakabiliyoruz. Şirketin son araştırması, Besnyő köyünü örnek alarak, Macaristan Krallığı’ndaki kırsal yerleşimlerin nasıl görünebileceğini yeniden inşa ediyor.
Arkeolog József Hoffmann liderliğindeki proje, bugünkü Ercsi yakınlarındaki Besnyő köyünün Orta Çağ köyünün kapsamlı bir dijital rekonstrüksiyonunu oluşturmayı içeriyor. Model, 100 hektarlık bir alanı kapsayarak, Türk savaşları sırasında büyük ölçüde tahrip edilen veya terk edilen bir dünyaya nadir bir görsel içgörü sunuyor. Hoffmann, bu araştırmanın genellikle kilise veya kale odaklı tipik arkeoloji çabalarından ayrıldığını belirtiyor ve bunun yerine Macaristan’ın kırsal yaşamını aydınlatıyor.
Tarihi ortaya çıkan bir köy: Besnyő
Orta Çağ köyünün kalıntıları, Ercsi yakınlarındaki Tuna nehrinin kıyısındaki toprak altında gizlenmiş durumda. 1405 yılında ilk belgelenen köyün adı, bir zamanlar göçebe bir halk olan Peçenekler tarafından yerleşildiğini ima ediyor. Hava fotoğrafları, geç Orta Çağ yerleşiminin düzenini ortaya çıkarıyor; merkezi sokak, ev sahaları ve Osmanlı dönemi tarafından çökmüş yapılardan geriye kalan küçük tepecikler nedeniyle hala ayırt edilebilir durumda.
Detaylı rekonstrüksiyon için yüksek teknolojik araştırmalar
Salisbury araştırma ekibi, Orta Çağ manzarasını doğru bir şekilde yeniden oluşturmak için çeşitli keskin köşeli teknolojilerden yararlandı. Bir insansız hava aracı kullanılarak topoğrafik bir model oluşturuldu ve yeraltı ölçümleri köy kilisesinin ve çevresindeki duvarların konumunu belirlemeye yardımcı oldu. Helikopterden LIDAR ile lazer tarama, köyün başlangıçta Tuna nehrindeki bir adada bulunduğunu ve o bölgenin sedimentle dolmuş olduğunu gösteren detaylı bir nokta bulutu sağladı.
Bu yöntemlerin, modern mimaride yaygın olarak kullanılan Bina Bilgi Modellemesi (BIM) ile entegre edilmesi sayesinde araştırmacılar, köyün ve çevresinin 3D modelini ürettiler. Rekonstrüksiyon, elli kadar binayı içeriyor; evlerden ahırlara kadar çeşitli binaların yanı sıra merkezi kiliseye de 100 hektarlık bir alana dağılmış durumda.
Orta Çağ Köylerinin Özelliği
Araştırma, 14. ve 15. yüzyıllarda konutlarda önemli bir dönüşümü vurguluyor. Daha büyük, çok odalı yer üstü evler, zamanla eski, kısmen oyulan çukur evleri yerini aldı. Geçiş kademeli olsa da, her iki konut türü de bir süre bir arada var oldu.
Rekonstrüksiyon ayrıca Orta Çağ köylerinin yapısını aydınlatıyor. Evler genellikle hayvanların avare dolaşmasını önlemek için çitlerle çevrilmişti. Bahçelerin ötesinde tarlalar ve çayırlar bulunuyordu; bu alanlara evlerin arkasındaki kapılardan erişilebiliyor ve köyü açık tarlalardan ve çayırlardan ayırıyordu.
Gelecek Araştırmalar ve Keşifler
Dijital rekonstrüksiyon, Orta Çağ köylerinin nasıl göründüğüne dair canlı bir bakış sunsa da, sadece başlangıç noktası. Besnyő projeye dahil edildi çünkü köy terk edildiğinden beri neredeyse dokunulmamış durumda kaldı. İlerleyen yıllarda, ekip, arkeoloji ve mimarlık öğrencilerini devam eden araştırmalar ve kazılar konusunda dahil etmeyi umuyor. Bu çabalar, Orta Çağ binalarının inşaat yöntemleri hakkında daha detaylı perspektifler sunacak ve Osmanlı işgali öncesi Macaristan’daki kırsal yaşamı daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayacak.
Son içerik: Sonsuz Bir Kralın Heykeli Türkiye’ye Geliyor