Prof. Dr. Naci Görür’den İstanbul’daki Deprem Riskli İlçeleri Hakkında Korkutan Sözler
Prof. Dr. Naci Görür, 5N1K programında yaptığı açıklamada şunları söyledi: Zamanı net olarak bilmiyoruz, ancak bu depremin olma periyodu hakkında yapılan çok ciddi araştırmalar var. Bunlardan biri de Amerikalı bir araştırmacının çalışması. Bu çalışma uluslararası dergilerde yayınlandı. Onun söylemine göre, 99 depremlerinin ardından Marmara’da 7’den büyük bir depremin olma olasılığı yüzde 64 olarak belirtildi. Bu yıl birkaç ay önce bu çalışmanın revizyonu yapıldı ve deprem bekleme olasılığımızın yüzde 47 olarak ifade edildiğini gördük. Bu gerçekten çok büyük bir olasılık. Yazı tura atıyorsanız yüzde 50 şansla atıyorsunuz. Yüzde 47 büyük bir olasılık. Bu da gösteriyor ki deprem konusunda bizi belli bir rahatlık hissiyle tutacak hiçbir şey yok. Her an İstanbul’da büyük bir deprem olabilir diye düşünüyorum.
DEPREM RİSKİ EN YÜKSEK İLÇELER Nelerdir?
İstanbul’da deprem haritaları var. İstanbul’un Avrupa yakası Asya yakasına göre çok daha riskli. Başlıca nedeni Avrupa yakasının özellikleri. Zemin burada çürük ve bu zemine deprem dalgaları girdiğinde daha yıkıcı olmaktadır. Depremin şiddeti de görece olarak Avrupa yakasında daha fazladır. Özellikle Avrupa yakasında kıyı kesimleri kıyıdan ilk 10 metre içerisine girecek olan bant bölümünde depremin şiddeti fazlalaşmaktadır. Bu bölgeler arasında Zeytinburnu’dan Haliç’e kadar olan alan, özellikle Silivri’ye kadar olan alan denize yakın olan kesimler, Bakırköy, Zeytinburnu, ve Silivri gibi yerler depremden daha ciddi etkilenecek yerlerdir.
Özellikle 1999 depreminin ardından kentte inşa edilen yapıların dayanıklılığına vurguda bulunan Görür, “Kentsel dönüşümün tam yapıldığını düşünmüyorum. Kentsel dönüşüm depreme hazırlık diye ortaya konuldu ama İstanbul’da veya ülkenin hiçbir yerinde kentsel dönüşüm yapıldığını düşünmüyorum. Kentsel dönüşümün bir parçası olabilir ama bütüncül bir kenti ele alıp o kenti deprem dirençli hale getirecek çalışmaları yapmak gerekmektedir.
Bireysel olarak insanlar, deprem gibi felaket durumlarına karşı evlerini hazırlayabilirler. Fakat asıl önemli olanın kentin genel olarak depreme hazırlanması olduğunu belirten Prof. Dr. Görür, kentin tümünün depreme hazırlanması gerektiğini vurguladığı, “Halkın deprem öncesinde, sonrasında ne yapması gerektiğini bilmek faydalı şeydir. Bireyler oturduğu binanın deprem performansını ölçtürmelidir. Bu sayede binanın depreme dayanıklı olup olmadığını öğrenebilirler. Ayrıca deprem anında ev içerisinde nereye kaçacaklarını bilerek ve deprem çantası hazırlayarak kendilerini hazırlayabilirler,” dedi.
