SILA BEBEK İÇİN ADALET GÜNÜ: Katiller Mahkemeye Çıktı! – Haberler
Tekirdağ’da Sıla Yeniçeri’nin ölümüne ilişkin başlatılan yargılama sürecinde, salonda 2 sanığın duruşmaya katıldığı bildirildi. Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen duruşmaya, tutuklu olan sanık Sanlı Ö. ve tutuksuz sanık Kani A. ile avukatları, TBMM Araştırma Komisyonu’ndan bir avukat, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ve Tekirdağ Barosu’ndan bir avukatın gözlemci olarak katıldığı belirtildi. Anne Bakiye Yeniçeri ile suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Diğer baroların katılma talebinin mahkeme heyeti tarafından kabul edilmediği ancak Tekirdağ Barosu’nun davaya gözlemci olarak katılma hakkı kazandığı vurgulandı.
Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, yaptığı açıklamada, olayın ilk gününden itibaren davanın takipçisi olduklarını belirtti ve adaletin peşinde olduklarını söyledi. Gürcün, baroların hukukun üstünlüğünü savunma konusundaki çalışmalarının önemine dikkat çekerek, davayı başından sonuna takip edeceklerini ifade etti.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir, Ankara, İzmir, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Samsun, Şırnak, İstanbul ve Sakarya barolarından başkanların ve avukatların adliyeye geldiğini belirtti. Candemir, Sıla bebeğin adına mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini ve davayı gözlemci olarak takip edeceklerini söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ise duruşma öncesinde yaptığı açıklamada, çocukları koruyan ve yaşatanlarla birlikte olduklarını belirterek, adaletin tecelli etmesi için gereken adımların atılması gerektiğini vurguladı. Gökçen, çocuk istismarının ve kadına yönelik şiddetin artmasının endişe verici olduğunu ancak kararlılıkla mücadele edeceklerini ifade etti.
Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) Hukuk Kurulu Başkanı Avukat Helin Görgül ise Sıla bebeğin yaşam hakkının elinden alınmasına neden olanların cezalandırılmasını talep ederek, yargılamanın hızlı ve adil bir şekilde gerçekleştirilmesini beklediklerini söyledi.
Duruşma sürecinin toplumun geniş kesimleri tarafından takip edilmesi ve desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Adaletin sağlanması ve suçluların cezalandırılması için herkesin sorumluluk alması gerektiği belirtildi. Bu tür vahim olaylara karşı sessiz kalınmaması ve dayanışma içinde olunması gerektiği vurgulandı.