
Sırrı Süreyya Önder Hayat Mücadelesini Kaybetti!

Sırrı Süreyya Önder Hayatını Kaybetti
Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan akşamı İstanbul’daki evinde rahatsızlanarak Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan tetkikler sonucunda aort damarında yırtılma olduğu tespit edildi ve Önder yaklaşık 12 saat süren bir ameliyat geçirdi. Hastaneden yapılan açıklamalara göre, 18 gündür yoğun bakımda tedavi gören Önder, dün hayatını kaybetti.
Organ Yetmezliği Mücadelesi
Ameliyatın ardından Önder’e aort kapak değişimi, çıkan aort değişimi ve tek damar by-pass operasyonları gerçekleştirildi. Hastanın hemodinamik stabilitesi sağlansa da, durumu zamanla kötüleşti ve çoklu organ yetmezliği gelişti. Yapılan açıklamada, Önder’in saat 16.10’da hayatını kaybettiği belirtildi.
Cenaze Töreni Bugün
Sırrı Süreyya Önder, bugün son yolculuğuna uğurlanacak. İlk olarak 11.00’de AKM’de anma etkinliği düzenlenecek. İkindi namazından sonra Levent’teki Barbaros Camii’nde kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek.
Kamyon Şoförü, Yazar, Yönetmen, Milletvekili
1962 yılında Adıyaman’da doğan Sırrı Süreyya Önder, Türkiye İşçi Partisi (TİP) kurucusu olan babasını küçük yaşta kaybetti. İlk siyasi deneyimini 1978’deki bir protesto gösterisinde yaşadı ve tutuklandı. Mülkiye’ye yerleşen Önder, sosyalist gruplarla aktif olarak yer aldı.
Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a giden Önder, çeşitli mesleklerle geçimini sağladı ve edebi metinler yazmaya başladı. 2006 yılında “Beynelmilel” filminin senaryosunu yazdı ve bu filmde oyuncu olarak da yer aldı.
Siyasi Kariyeri
2010 yılında köşe yazıları yazmaya başlayan Önder, 2011 seçimlerinde bağımsız aday olarak İstanbul milletvekili seçildi. BDP’de görev aldıktan sonra 2013’te HDP’nin kurulmasında aktif rol üstlendi. 2018’de tutuklanan Önder, 2019’da serbest bırakıldı. 2023 genel seçimlerinde DEM Parti’den İstanbul milletvekili seçilen Önder, TBMM Başkanvekili oldu.
Sırrı Süreyya Önder, renkli üslubu ve diyalog yeteneğiyle siyasette önemli bir figürdü. "Terörsüz Türkiye" sürecinde İmralı heyetinde yer aldı ve başta Meclis olmak üzere birçok platformda sesi duyuldu. Onun kaybı, Türkiye’nin siyasi ve kültürel hayatında derin bir boşluk yaratmıştır.