Teknoloji

Stratejik Savunma Planlamasının Önemi | DefenceTurk

“Halkların huzur ve refahının korunması devletlerin asli görevidir. Ancak tüm bu görevlerin ifası ancak yeterli kaynak değerlerinin üretilebilmesi ile mümkündür.”

Dr. Bozkurt Kağan Aktürk

Savunma kelime olarak “Saldırıya karşı koyma, müdafaa:” olarak tanımlanmıştır (TDK). Benzer şekilde Cambrige Sözlüğünde kelimeyi yapılan saldırıya, eleştiriye ya da salgına karşı koruma ve ya karşı konulmasına destek olma olarak belirlemiştir Yani bir savunmanın olabilmesi için önce bir başkası tarafından size ya da değerlerinize karşı bir tearuz olması gerekmektedir. Savunan tarafın ise buna direnmesi hatta tarruza uğrayanın müttefiklerinin bu dirence destek olması gerekmektedir. Dolaysı ile savunma özü itibarı ile meşru müdafaa kapsamı içindeki bir eylemdir.

Hatta bir tehdit ya da riske karşı zorunlu bir sorumluluktur. Çoğu zaman bir ülkenin ve milletin var olma mücadelesinde kilit rol oynar. Çünkü milli savunmanın asıl amacı Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde bile en ön sıralarda yer alan halkın ve bireylerin güvenliğinin sağlanmasıdır.

Ancak maalesef insanın tek ihtiyacı güvenlik değildir. İnsanoğlu anlamlı bir yaşam içinde; iyi beslenmek, üretmek, aile kurmak (T.C. Anayasasının 41. Md.si), ailesine ve kendisine eğitim/sağlık hizmeti almak gibi birçok ihtiyacı devletten beklenmektedir. Bununla beraber, devletin kaynakları sınırlıdır. Bütün kaynakların savunma harcamasına aktarılması, toplumsal hizmetlerin yerine getirilememesi anlamına gelecektir. O zaman sormak gerekir: Ne kadarlık bir harcama toplumun güvenlik ihtiyacını karşılamaya yeterli olabilir? 1. İşte bu sorunun cevabını alabilmek için günümüzde savunma planlaması kavramı geliştirilmiştir.

Geçmişte savunma planlaması çalışmaları kadro temelli olarak yapılmıştır. Ancak endüstriyel devrim, savaşların altyapısını tamamen değiştirmiştir. Örneğin yivli silahların keşfi, silahların menzili ve isabet oranını arttırmış; hat şeklindeki savunma konsepti, siper savaşlarına dönüşmüştür. II.Dünya Savaşında yaşanan maddi, manevi kayıplardan sonra oluşan sosyal ve politik ortam nedeni ile o zamana kadar genelde askerlerce kadro temelli yapılan planlama çalışmaları, hızla farklı bir yöne doğru ilerlemeye başlamıştır.

Stratejik Savunma Planlamasının Önemi çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 18′inci sayısında.

Çalışmanın tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Günümüzde savunma planlaması politik, teknolojik, mali, demografik, askeri hatta kültürel bilgilerin tamamı kullanılarak icra edilmektedir. Bütün bu bilgi birikiminin tek bilimsel dal ile karşılanması mümkün değildir. Buna rağmen devletlerin tepesinde icra edilecek bu stratejik plan hala sadece askerin ilgi alanıymış gibi düşünülmektedir. Bunun en büyük sebebi literatürde savunma planlamasının konularının farklı bilim dallarına dağılmış olmasıdır.

2. Devlet ve Görevleri

Bilindiği üzere devlet kavramı yüzyıllar içinde farklı yapılarda everilerek günümüze kadar gelmiştir. Bu nedenle, literatürde devlete ilişkin çok farklı tanımlamalar yapılmıştır. Bazı yazarlar bu tanımlardan en çok benimsenenlerinin, Georg Jellinek’in 1900 yılında yayınlanan çalışması Allgemeine Staatslehre’deki insan, toprak ve egemenlikten oluşan Üç Unsur Teorisi’ne (Drei Elementen Lehre- Three Ele ments Theory) dayandığını belirtiyor. Bu teoriye göre devlet; belirli özellikleri nedeniyle sınırları belli bir toprak parçasında, bağımsızlığa sahip, insanların oluşturduğu bir organizma olarak özetlenebilir.

Devlet yaşayan bir organizma olarak; doğar, büyür ve maalesef ölür. Ancak bu süreç içinde kendisini oluşturan insanlara karşı bazı görevlerin yerine getirilmesini sağlar. Devletin temel amaç ve görevleri, T.C. Anayasasının 5. maddesinde iç ve dış düşmanlar ile siyasal, ekonomik ve sosyal engellere karşı;

a. Milletin bağımsızlığını,
b. Milletin bütünlüğünü,
c. Ülke toprağının bölünmezliğini,
d. Cumhuriyeti ve demokrasiyi,
e. Sosyal hukuk devletini,
f. Adaleti,
g. Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu korumak,
h. Kişinin temel hak ve hürriyetlerini korunmak,
i. Vatandaşların maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olarak tanımlanmıştır.

Devletler, bu görevleri yerine getire bilmek için ulusal değer unsurlarını kullanırlar. Bu değerler, ulusların gücünün bir yansımasıdır. Bazı değerler, miras yolu ile aktarılmış ilken bir kısmının ise çalışılarak üretilmesi gerekir. Miras yolu ile ülkelere geçen değerler, genel olarak coğrafi gücün sunduğu hammadde ve enerji kaynakları, su ve gıda rezervleri gibi değerlerdir.

Yusuf Emir Işık

Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı

 

Pools Plus Cyprus

Yapay Zeka Yorumluyor

Stratejik savunma planlaması, bir ülkenin ulusal güvenliği ve savunma stratejisinin belirlenmesinde, askeri gücün etkili bir şekilde kullanılmasını hedefleyen önemli bir süreçtir. Bu planlama süreci, ülke için karşılaşabileceği olası tehditleri belirleyerek, güvenlik politikalarının geliştirilmesini sağlar. Stratejik savunma planlaması, askeri kaynakların verimli bir biçimde kullanılmasını sağlarken, ulusal güvenliğin korunmasına da yardımcı olur.

Bir ülkenin stratejik savunma planlamasının önemi büyüktür çünkü güvenliğini koruyabilmek için gerekli olan askeri kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesini sağlar. Bu planlamalar, ülkenin sahip olduğu askeri gücü en etkili şekilde kullanmasına yardımcı olur ve savunma politikalarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Ayrıca, bu planlamalar sayesinde, potansiyel tehditler ve riskler önceden belirlenerek, ulusal güvenliğin korunması için gerekli olan stratejiler geliştirilebilir.

Stratejik savunma planlaması, ulusal savunma stratejisinin belirlenmesinde de kilit bir rol oynar. Ülkenin sahip olduğu askeri güç, potansiyel tehditlere karşı nasıl kullanılacağı konusunda belirlenen stratejilere dayanır. Bu stratejiler, ülkenin askeri yeteneklerini geliştirmek ve güvenliğini sağlamak amacıyla belirlenir. Ayrıca, savunma politikalarının belirlenmesi ve ulusal güvenlik stratejilerinin oluşturulması için de stratejik savunma planlamasının önemi büyüktür.

Stratejik savunma planlaması aynı zamanda uluslararası ilişkileri de etkileyebilir. Bir ülkenin savunma politikaları ve askeri gücü, diğer ülkelerle olan ilişkilerini etkileyebilir ve bu nedenle bu planlamaların uluslararası alanda da önemi büyüktür. Bu nedenle, stratejik savunma planlamasının sağlıklı bir şekilde yapılması, bir ülkenin uluslararası ilişkilerinin de güçlü bir temel üzerine oturtulmasını sağlar.

Sonuç olarak, stratejik savunma planlaması bir ülkenin ulusal güvenliği ve savunma stratejisinin belirlenmesinde kilit bir rol oynar. Bu planlama süreci, ülkenin sahip olduğu askeri gücün etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayarak, ulusal güvenliğin korunmasına yardımcı olur. Ayrıca, stratejik savunma planlaması uluslararası ilişkilere de etki eder ve bir ülkenin dış politikasının belirlenmesinde de önemli bir rol oynar. Bu nedenle, stratejik savunma planlamasının önemi büyüktür ve bir ülkenin güvenliği için kritik bir faktördür.

Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazılmıştır.

Kaynak Link

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu