Tarih, Kültür ve Doğanın Harmanı
Türkiye’nin kuzeybatısında Çanakkale ve Balıkesir illeri arasında yer alan Kazdağları, doğal oksijen kaynağı olarak bilinmekte ve denizden gelen iyotlu hava ile beslenen flora ve fauna için harika bir orman habitatıdır. Kazdağları hem yalnız başınıza hem de grup halinde keşfetmek için zengin bir tarihi ve kültürel deneyim ve doğal macera sunmaktadır. Bu muhteşem coğrafyanın keşfinin yanı sıra bölgenin sevimli köylerini gezebilir ve Ege bölgesinin yerel mimarisini ve lezzetli doğal lezzetlerini tadabilirsiniz.
Doğanın Güzelliğini Aktivite İle Keşfedin
Muhteşem bir orman ortamında doğa yürüyüşleri, ziyaretçiler için Kazdağları’ndaki cazibe merkezlerinden sadece birkaçıdır. Dünyanın en yüksek oksijen seviyelerinden birine sahip olan Kaz Dağı Milli Parkı, 21.000 hektar alanı kapsar ve birçok endemik tür, bitki örtüsü ve hayvana ev sahipliği yapar. Türkiye’deki doğa tutkunları için popüler bir destinasyondur. Kaz Dağı’nda yürüyüş yapmak her adımda doğal güzellikleri keşfetmenizi sağlar. Bölgenin en popüler yürüyüş rotaları arasında Hasanboğuldu Göleti, Şahindere Kanyonu, Sütuven ve Mıhlı Şelaleleri bulunmaktadır. Doğa severler, yürüyüş yolları boyunca yetkili noktalarda piknik yapabilir, dürbünlerle vahşi yaşamı gözlemleyebilir ve bu manzara resimlerini fotoğraf, çizim veya diğer sanat dallarında ölümsüzleştirebilirler. Kamp yaparak Kazdağı’nın nefes kesen doğal güzelliği ile bağlantı kurmanın başka bir yolu da vardır. Çadırınızı belirlenmiş noktalara kurun, kuş seslerini dinleyin ve taze dağ havasını soluyarak yıldızların altında uyuyun. Ayrıca, Kazdağı’ndaki birçok kamp alanı ziyaretçilere ağaç evlerde konaklama imkanı sunar.
Geleneksel Miras Keşifleri
Doğal yeşil doğanın arasına yerleşmiş köyleri keşfetmek, Kazdağı’nın eşsiz bir deneyimidir. Dağ silsilesi, geleneksel evler ve yöresel yemekler sunan kafelerin bulunduğu on iki pitoresk köye ev sahipliği yapmaktadır. Daha konforlu konaklama arayan gezginler, köylerdeki eski taş evlerde bulunan butik otellerde veya pansiyonlarda konaklayabilirler. Çanakkale’deki en bilinen köyler Yeşilyurt ve Adatepe’dir.
Yeşilyurt, taş evler, parke taşlı sokaklar ve badem ve zeytin ağaçlarıyla kaplı yamaçları ile bir oksijen deposudur. Bu köy, özellikle zeytin ve zeytinyağı ile yapılan kahvaltılarıyla bilinir.
Çanakkale’nin Küçükkuyu ilçesinde bulunan Adatepe köyü, geleneksel evlerin restore edilmesiyle popüler bir turistik destinasyon haline gelmiştir. Bu huzurlu köyü ziyaret ederken, Zeytinyağı Müzesi ve Zeus Heykeli’ni kaçırmayın. Küçükkuyu girişinde bulunan müze, zeytinyağının antik çağda olduğu gibi günümüzde de değerli bir madde olduğunu anlatmaktadır. Adatepe yakınlarında bulunan Zeus Heykeli, Zeus’un Truva Savaşı’nı izlediği yer olarak bilinmektedir. Doğanın ve denizin kucakladığı gün doğumu ve gün batım manzaraları da büyüleyicidir. Kazdağı etrafındaki köyleri keşfederken, bölgede el işi ürünler ve organik yiyecekler de dahil olmak üzere yerel ve yöresel ürünler satan pazar ve çarşılara uğramayı unutmayın.
Kazdağı’nın Çanakkale aşamasında, Homeros’un İlyada eserinde anlatılan Truva Savaşı’nın gerçekleştiği yer olarak kabul edilen UNESCO Dünya Mirası Truva antik kentini keşfedebilirsiniz. Bu antik kent, dünyanın en eski efsanelerinden birine ayna tutarken, etkileyici Truva Müzesi, bölgede yerleşik olanların yaşamını ve kültürlerini anlatan arkeolojik kazılardan gelen eserleri sergilemektedir.
Doğa ile tarihi birleştiren ve zengin kültürel mirasa ev sahipliği yapan Kazdağları, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Hem doğa severler hem de tarih tutkunları için ideal bir destinasyondur.
