
Ticarette hız kesilmiyor – Otomobil Haberleri
Türkiye’de Ağır Ticari Araç Pazarı (kamyon/çekici) 2023 Ocak-Mart döneminde bir önceki yıla göre %58 artarak 10.436 oldu. Çekici satışları %51 artarak 6.265 adet olurken, 16 ton ve üstü kamyon satışları %63 oranında artarak 2.618 adete çıktı. 16 ton altı kamyon satışları dabu yılın ilk 3 ayında %77 oranında artarak 1.553 adet oldu. Semi-Treyler araç pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %109 oranında artarak 4.932 adeti buldu. Bu yıl 16 ton ve üzeri pazarın tedaikin durumuna göre 30 bin adetleri geçmesi öngörülüyor. Ağır kamyonda satışların yüzde 75’i yerli üretim kalanı ise ithal markalardan oluşmakta.
Hafif ticariye talep artışta
Gerek artan nüfus ve ticaret gerekse araçların yaşlanması hedeniyle hafif ticari araçlara da talep yükselişte. Öte yandan taşıt araçlarının bir yatırım enstrümanına dönüşmesi de bunda etkili oluyor. 2023 ı Ocak-Mart döneminde hafif ticari araç (minibüs + kamyonet) pazarında ithalatın payı yüzde 46 oldu. Yerli hafif ticari araç yüzde 54 artarken ithal hafif ticari araç satışları yüzde 99 yükseldi. Otobüs pazarı yüzde 39 artarak 482 adet düzeyinde ve midibüs pazarı yüzde 45 artarak 650 adet düzeyinde gerçekleşti. Hafif ticari pazarın 2023 sonunda 230 bin adeti geçmesi öngörülüyor.
Seçim tabloyu netleştirir
Scania ve VW Ticari Araç Genel Müdürü Tolga Senyücel hem hafif hem de ağır ticaride talebin güçlü olduğunu belirterek araç üretimlerindeki parça ve lojistik sorunların devam ettiğini vurguladı. Özellikle son haftalarda lojistik sorunların daha da arttığına dikkat çeken Senyücel hem yerli hem ithal markalarda teslimatların 4-5 aylara uzadığına dikkat çekiyor. Belli ticari modellerde teslimat sürelerinin 3 aya inebildiğine değinen Senyücel seçim sonrasında talebin nasıl devam edeceğinin daha netlik kazanacağını sözlerine ekledi. Öte yandan firmalar da yenilikleri pazara sürmeyi sürdürüyor. Prometeon Tyre Group’un yenilediği 02 Serisi taşımacılık sektöründekiler için etkin maliyet ve çevreye saygı açısından üst seviyeyi hedefliyor. Daha uzun lastik ömrü, düşük dönme direnci ve düşük yakıt tüketimi sağlayan 02 Serisi, önceki seriyle kıyaslandığında daha yüksek performans sunuyor. Lastiklerin dönme direncinde tüm seride ortalama %18 iyileşme sağlanırken kilometre performansı ortalama %10 arttı.
Türkiye’nin otomotiv piyasası, son yıllarda gösterdiği istikrarlı büyüme ile dünya genelinde dikkat çeken bir konumda yer almaktadır. Türkiye’deki otomobil satışları oldukça hızlı bir şekilde artarken, aynı zamanda üretimde de önemli bir gelişme gözlemlenmektedir. Ticarette hız kesilmiyor ve Türkiye, otomotiv sektöründeki yükselişini sürdürüyor.
2019 yılında Türkiye, 600.000 yeni otomobil satışına imza atarak, Avrupa’da en çok otomobil satan ülkeler arasında bulunuyor. Ancak, bu rakamın sadece satışlara odaklı verildiği durumda, otomobil satışı sayısının artmasının daha olumlu sonuçlar göstermesi mümkün olmaktadır. Bunun yanında Türkiye’deki otomobil üretimi de her geçen gün artarak, yeni istihdam alanları oluşturmaktadır. Ülkemizde bulunan otomobil üretim tesisleri, yüzbinlerce kişiye iş sağlayarak Türkiye ekonomisine ciddi bir katkı sağlamaktadır.
Hem yerli hem de yabancı otomobil üreticileri, Türkiye’deki potansiyeli fark etmiş durumda. Son yıllarda birçok otomobil markası, Türkiye pazarına girmiş ya da mevcut üretim kapasitesini artırmıştır. Türkiye, otomotiv sektöründe dünya liderleri arasında yer alarak, otomobil üretiminde de önemli başarılara imza atmaktadır.
Otomobil üretimi ve satışı, ülke ekonomisine katkısı açısından oldukça önemlidir. Bu alandaki başarılar, Türkiye’nin geleceği için umut vadetmektedir. Buna rağmen, birçok kişi tarafından sorulan soru ise Türkiye’nin otomotiv sektöründe ne kadar başarılı olabileceğidir. Tedarik zinciri, ar-ge çalışmaları, teknolojinin ilerlemesi gibi faktörler, otomotiv sektöründe başarının temelini oluşturmaktadır.
Türkiye’nin yerli otomobil üretimi için geliştirdiği projeler de, sektördeki başarıyı artırmaktadır. Milli Otomobil, ülkemizin yerli üretim yapan ilk otomobili olacaktır. Bu proje, birçok kişi tarafından takdir edilmiştir ve üretimin başlaması ile birlikte Türkiye’nin otomotiv sektöründe çok daha büyük başarılara imza atacağı düşünülmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin otomobil sektörü oldukça hızlı bir şekilde büyümekte ve ülkemiz, bu alanda diğer ülkeler ile rekabet edebilir bir konumda yer almaktadır. Ticarette hız kesilmiyor ve bu durum, ülkemizin ekonomisine ciddi bir katkı sağlamaktadır. Üretim ve satış rakamları, Türkiye’nin otomobil sektöründeki yükselişinin sürdüğünü göstermektedir. Türkiye, otomotiv sektöründe dünya liderleri arasında yer alarak, ilerleyen zamanlarda bu başarıları daha da ileriye taşıyacaktır.




