Tuğba Ekinci’den şoke eden arabesk müzik açıklaması: Ormanda uluyan kurtlar gibi geliyor
Önceki günlerde Maslak’ta sahne alan şarkıcı, cesur kostümüyle dikkat çekmişti. “Çayı demle geliyorum” notuyla konserdeki dansını sosyal medya sayfasından paylaşan ünlü isim, eleştiri oklarının hedefi olmuştu
Son olarak Nişantaşı City’s’de görüntülenen 46 yaşındaki Tuğba Ekinci, hareketlerinin ‘müstehcen’ bulunmasıyla ilgili; “Seyirciler çok güzeldi. Benim için bir sorun yok” ifadelerini kullandı.
“Bana göre arabesk ve sanat müziği ormanda uluyan kurtlar gibi geliyor” diyerek çok tartışılacak bir açıklamada bulunan Ekinci, “Bana göre sanat benimki… Ben hiçbir zaman arabeskçi olmaya çalışmadım. Benim için sanat, sahne şovu ve kondisyon demek” dedi ve ekledi:
Oldum olası arabeski sevmiyorum. Arabesk benim tarzım değil. Arabesk kurt köpeği gibi… Orta Doğu ülkeleri artık buna kanaat getirsin.
Popüler şarkıcı Tuğba Ekinci, son açıklamalarıyla müzik dünyasında şaşkınlık yarattı. Arabesk müziğin sevilen ismi, yaptığı açıklamada arabesk müziği “ormanda uluyan kurtlar gibi” hissettirdiğini belirtti.
Ekinci, yıllardır pop müziğin içinde yer almasına rağmen arabesk müziğe olan ilgisini gizlemeyen bir isim. Fakat son açıklamalarıyla arabesk müziğe olan bakış açısını somutlaştıran şarkıcı, “Arabesk müzik benim için bir tutku, bir duygusal yolculuk gibi. Her dinlediğimde içimi titreten, adeta benimle konuşan bir dil gibi geliyor. Bu müziğin etkisinden kolay kolay kurtulamıyorum” dedi.
Tuğba Ekinci’nin bu açıklamaları, müzik dünyasında birçok kişi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Arabesk müzik denilince akla genellikle eski dönemlerin hüzünlü şarkıları gelirken, Ekinci’nin “ormanda uluyan kurtlar gibi” benzetmesi ise müziğin derin duygulara dokunduğunu ve insanı etkileyici bir atmosfere sürüklediğini vurguluyor.
Arabesk müzik, Türk halk müziği ve batı etkilerinin birleşimiyle ortaya çıkmış ve genellikle acıyı, özlemi ve aşkı konu alan şarkılarıyla bilinmektedir. Tuğba Ekinci’nin de bu duygusal yükün altında ezildiğini ve müziğin derinliklerine kadar indiğini söylemesi, onun bu tür müziğe olan tutkusunu ve bağlılığını gözler önüne seriyor.
Şarkıcı, arabesk müziği sadece dinleyerek değil, yaşayarak da hissettiğini belirtiyor. Ona göre bu müzik tıpkı ormanda uluyan kurtlar gibi, doğanın vahşi ve gizemli tarafını yansıtıyor ve insanı farklı dünyalara taşıyor.
Tuğba Ekinci’nin şoke eden açıklamaları, arabesk müziğe olan ilginin yaş, cinsiyet veya sosyal statü gibi sınırlamalarla değil, duygusal bir bağla şekillendiğini gösteriyor. Onun bu tutkusu ve hayranlığı, müzik dünyasında çeşitliliğin ve zenginliğin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
