‘Uzmanlara göre, Biden Yönetimi’nin Tutumu Amerikalıların Görüşlerini Yansıtmıyor’
ABD’nin dış politikası, işbirliği yapma isteği göstermiyor. Dış ve güvenlik politika uzmanı Shea Bradley-Farrell, Radyo Kossuth’a verdiği röportajda bunu belirtti. Washington merkezli Counterpoint Institute’in başkanı olan ve aynı zamanda Macaristan’daki Fundamental Rights Merkezi’nde konuk araştırmacı olan Bradley-Farrell, ABD’nin ideolojik saldırısının diğer devletlerle ilişkilerine etkisini de tartıştı.
Shea Bradley-Farrell, ABD büyükelçilik binalarına Pride bayraklarının asılmasını ABD hükümeti politikasının bir göstergesi olarak yorumladı, ancak bu bayrakların Amerikan halkının çoğunluğunu ya da dünya genelindeki insanları temsil etmediğini belirtti. Bir Pew araştırmasının sonuçlarını hatırlatarak, dünyadaki ülkelerin çoğunluğunun homoseksüelliği ahlakın bir parçası olarak kabul etmediğini söyledi. Yine de, dünya genelindeki LGBT topluluğunun kültürel kabulünü kazanmak için ABD’nin Obama döneminden bu yana yabancı devletlere baskı yaptığını ekledi.
Uzmanın açıklamalarına göre, ABD, LGBT topluluğunun üyelerinin de dahil olduğu, genel anlamda insan haklarını koruma işinde olmalıdır. Ancak sosyal ideoloji aşılamak ve diğer ülkelere kültürel kabul dayatmak bu işin bir parçası değildir. Ayrıca, bu davranışın sonucunda ABD’nin bulunduğu çoğu ülkede çoğunluk tarafından olumsuz bir şekilde algılandığını ve bu durumun potansiyel müttefiklerin ve hatta dostların uzaklaşmasına neden olduğunu belirtti.
Bradley-Farrell ayrıca Macaristan’daki duruma da değindi ve ABD’nin Macaristan Büyükelçisi David Pressman’ın ataması onaylanmadan önce Macaristan’da insan hakları gerilemesi konusunda konuştuğunu belirtti. Ona göre bunun tek nedeni, Macaristan’ın LGBT konularını Avrupa Birliği’nin istediği şekilde okul müfredatına almamasıydı.
Kendisinin Macaristan’ı dört kez ziyaret ettiğini ve burada son iki ayını yaşadığını hatırlatan Shea Bradley-Farrell, Amerikan kamuoyunun Macaristan hakkındaki bilgilerinin liberal sol medyadan geldiğini ve bu bilgilerin çoğunlukla olumsuz raporlar olduğunu vurguladı. Bu nedenle, Macaristan’da bir süre yaşamış insanların bu iddiaların doğru olmadığını söylemelerinin önemli olduğunu düşünüyor.
Shea Bradley-Farrell, kendisinin de farklı bir perspektif sunmak amacıyla Macaristan hakkındaki izlenimlerini birkaç platformda paylaştığını ve Amerikalıların diğer ülkeler hakkındaki gerçeği duymaya çok açık olduklarına inandığını söyledi.
Bradley-Farrell’a göre, farklı şekillerde muhafazakar değerlere sahip olmak isteyen insanların sayısı artacaktır. Macaristan tarafında ise hükümetin doğru olduğuna inandığı şeyler için dik durması büyük bir cesaret olarak görülmektedir çünkü bu iyi bir örnektir.