Visegrád Kalesi’nde Bulunan Muhteşem Rönesans Mermer Oymacılığı
Visegrád Kalesi’nde Benzersiz Bir Rönesans Sunağı Keşfedildi
Macaristan’ın ortasındaki Visegrád Kalesi’nde benzersiz bir Rönesans sunağı keşfedildi. Arkeolog ve sanat tarihçisi Gergely Buzás’ın Mandiner ile yaptığı bir röportajda, bulgunun Macaristan’ın Kral Matthias Corvinus döneminde Avrupa’nın bir sanat ve kültür merkezi olduğunu doğruladığını belirtti.
Macaristan’daki önemli Ortaçağ anıtları olan Visegrád Kalesi ve kraliyet sarayı, Matthias dönemi (1458-1490) haline getirilmeyi amaçlayan Visegrád Rönesans Geliştirme Programı kapsamında kapsamlı bir kazı ve restorasyon sürecinden geçiyor. 2021’de başlatılan proje, Ortaçağ kompleksinin keşfedilmemiş bölgelerini ortaya çıkarmak için kapsamlı arkeolojik kazıları içeriyor.
Yapılan son kazıda dikkat çeken bir bulgu ortaya çıktı: 15. yüzyıldan Floransa’lı ünlü heykeltıraş Benedetto da Maiano tarafından beyaz mermerden oyma bir Rönesans sunağının kalıntıları bulundu.
“Kraliyet Sarayı’nın yanındaki Fransisken manastır kilisesinin kazısı sırasında, deneme kazılarının yapıldığı alanlardan birinde çok özel bir buluntu koleksiyonunu ortaya çıkarmayı başardım: Benedetto da Maiano tarafından beyaz mermerden oyma bir Rönesans sunağı kalıntıları,” dedi Buzás.
Benedetto da Maiano (1442 – 1497), etkili bir İtalyan Erken Rönesans heykeltıraşıydı. Ayrıntılı ve ifadeli çalışmalarıyla tanınan da Maiano, Santa Croce (Floransa) kürsüsü ve Floransa banker Filippo Strozzi’nin mezarı da dahil olmak üzere dikkat çekici heykeller ve mimari eserler yaptı. Çalışmaları, Gotik’ten Rönesans’a geçişi örnekleyen bir nitelik taşır.
Keşif, Pisa Üniversitesi’nden Profesör Francesco Caglioti tarafından da doğrulandı. Caglioti, da Maiano’nun eserlerinin karakteristik özelliklerini oymalarda tanıdığını belirtti. “Kazılan oymalar, özellikle neredeyse sağlam melek başları, tüyler, saçlar ve yüz özellikleri ile kumaşa ilişkin işaretler, daha önce Benedetto da Maiano’nun olgun eserlerinde bulunanlarla birebir aynıdır,” şeklinde açıklama yaptı.
Kazı ayrıca trajik bir tarihi olayı da gün yüzüne çıkardı. Kırık heykeller ve diğer enkazlar arasında bir kriptte üç genç bireyin kalıntıları bulundu, muhtemelen rahip olanlar, 1540’ta Ferdinan’ın (1556-1564) ordusunun kuşatması sırasında silahlı çatışmanın kurbanı olduklarını gösteriyordu. Bu trajik olayın ardından manastır terk edildi ve yıkılan kutsal yer çatısının altında kalıntılar saklandı.
Arkeolog ekledi, “Heykellerin yok edilme hikayesi de şaşırtıcı ancak şüphesiz trajik.”
Bu bulgu, Kral Matthias’ın 15. yüzyıl Avrupa’sında Macaristan’ı bir kültürel ve sanatsal merkez olarak hayal ettiğini doğrulayarak büyük bir öneme sahiptir. “Benzer kalitede ve iyi durumda olmasına rağmen daha önce bilinmeyen Rönesans sanat eserlerini bulma şansı şimdi çok zayıf,” diyen Gergely Buzás, devam eden kazıların Macaristan’ın zengin Ortaçağ tarihine ışık tutacak daha büyük keşifler için umut verdiğini söyledi.
Visegrád’daki Fransisken manastırı aslen Kral Sigismund (1387-1437) tarafından kurulmuş ve daha sonra Kral Matthias tarafından yeniden kurulmuştur. Manastır, 1480’lerde Kral Matthias tarafından sipariş edilen ve Benedetto da Maiano tarafından yapılan geç Gotik bir tapınak ve büyük bir Rönesans yüksek sunağı görmüştür. 1493 tarihli bir belge, Matthias’ın siparişi için bir mermer sakristiyiyi onayladı, ancak ölümünden sonra tamamlanmamıştır. Da Maiano daha önce Matthias’ın sarayını ziyaret etmiş ve kral ve Kraliçe Beatrix’in ünlü çift mermer portresini oymuştur.
Yazan: Mandiner; Öne Çıkan Görsel: Facebook / Visegrád Reneszánsza
Bu makale ilk olarak Hungary Today’de yayımlandı.
