
Yeni filmde Macar göçmen rolünde Adrien Brody, rolüyle derin bağ kuruyor

Adrien Brody’nin başrolünde yer aldığı Amerikan filmi “The Brutalist”, László Tóth ve eşi Erzsébet’in hikayesini anlatıyor. Bu Macar çift, Holokost’tan sağ kurtulduktan sonra Amerika’ya göç ederler. Adrien Brody, László’nun rolünü üstlendiği filmde, Index’in bildirdiği üzere, Venedik Film Festivali’nde annesinin Macar kökeni sayesinde karakterine derin bir bağlılık hissettiğini açıkladı.
Venedik Film Festivali, Adrien Brody, Guy Pearce ve Felicity Jones gibi birçok oyuncu ve yönetmeni ağırlıyor. “The Brutalist” adlı filmin merkezinde, 1947’de Amerikan rüyasını takip etmek için Macaristan’dan Amerika’ya taşınan Yahudi bir mimar olan László Tóth bulunuyor. İlk başta yoksullukla mücadele eden László’nun hayatı, zengin ve gizemli bir müşteri olan Harrison Lee Van Buren’la imzaladığı hayatını değiştiren bir sözleşmeyle dramatik bir şekilde değişir; bu karakteri Guy Pearce oynuyor.
Festival sırasında Adrien Brody, karakterine olan bağlantısının annesinden Sylvia Plachy’den, tanınmış bir Macar kökenli fotoğrafçıdan etkilendiğini açıkladı. Adrien Brody şunları söyledi: “O çok iyi bir fotoğrafçıdır, ancak aynı zamanda 1956’daki Macar Devrimi sırasında Macaristan’dan kaçan ve Amerika’ya göç eden bir Macar göçmenidir. László gibi, sanatçı olarak Amerikan rüyasını takip ederek hayatını yeniden inşa etti.”
Adrien Brody, “Holokost’un annemin hayatı üzerinde ve sanatsal çalışması üzerindeki etkisini derinlemesine anlıyorum, ki bu filmdeki karakterin deneyimleriyle paraleldir. Film, savaşın yaratıcılığı nasıl etkilediğini ve hayatın tüm yönlerini nasıl etkilediğini anlatıyor, açığa çıkan psikolojik yolculukları vurguluyor. Kurgu bir eser olmasına rağmen, derin bir gerçeklik hissi veriyor ve geçmişteki dersleri hatırlatan bu tür filmlerin sadece tarihi yansıtmadığını, aynı zamanda şimdiki zamanımız için sakladığı dersleri hatırlatmanın önemli olduğunu düşünüyorum.”
“The Brutalist”te başrol oyunculuğunu Adrien Brody’nin üstlendiği filmde, Macar oyuncular da yardımcı rollerde yer alıyor. HVG’ye göre, filmin kurgusu, daha önce “Delta, White God, ve Pieces of a Woman” gibi filmlerde çalışmış olan ve Miklós Jancsó’nun ünlü yönetmeni olan Dávid Jancsó tarafından yapılmıştır.
The Hollywood Reporter tarafından bildirildiğine göre, üç buçuk saatlik büyük bir tarihi dram olan film, uzun süre ayakta alkış aldı. Çekimler 2023 yılında Macaristan ve İtalya’da gerçekleşti.
Venedik’teki diğer Macar çıkışları arasında Zsófia Szilágyi’nin “January 2” adlı yeni eserinin prömiyeri bulunuyordu; bu film, ana karakterlerin değil, üçüncü bir kişinin gözünden ayrılışı üzerine odaklanıyor ve oldukça beğenilmiştir.
Ayrıca, Angelina Jolie’nin başrolünde yer aldığı Şilili yönetmen Pablo Larraín’in, ikonik opera şarkıcısının son günlerini araştıran biyografik dramı da Venedik’te prömiyer yaptı. Magyar Nemzet’in bildirdiğine göre, izleyicileri büyüleyen film, Budapeşte’de çekildi. 81. Venedik Uluslararası Film Festivali, 7 Eylül’de ödül töreniyle sona erecek.
Kaynak: Daily News Hungary




