
Yeni Macar-Polonya Özgürlük Enstitüsü, Zorbalık Mağduru Politika Romanowski’nin Liderliğinde

Yeni Macar-Polonya Özgürlük Enstitüsü: Marcin Romanowski’nin Liderliğinde
Fundamental Rights Center, Polonya’nın eski Adalet Bakan Yardımcısı Marcin Romanowski’nin liderliğinde, Avrupa ve Batı dünyasına Donald Tusk liderliğindeki Polonya hükümetinin hukuk devletini nasıl yok ettiğini ve siyasi rakiplerini ortadan kaldırmak için hukuki araçlarını kötüye kullandığını gösterme amacını taşıyan Macar-Polonya Özgürlük Enstitüsü’nü kurdu.
Bu duyuru, Fundamental Rights Center tarafından geçtiğimiz Cuma günü düzenlenen basın toplantısında yapıldı. Toplantıya, enstitünün direktörü Miklós Szánthó, yeni atanan enstitü başkanı Marcin Romanowski ve ABD’deki Judicial Watch’ın yöneticisi Chris Farrell katıldı.
Etkinlik, yeni kurulan enstitünün ilk çalışması olan “Egemenlik mi (Yarım) Diktatörlük mü? Polonya Küreselciler için Bir Test Alanı” başlıklı araştırma raporunun tanıtımı niteliğindeydi. Bu ilk analizde yazarlar, “Polonya seçimlerinin bütünlüğü ve demokratik niteliğini tehdit eden dört konuyu” incelemekte ve şu gerçeği vurgulamaktadırlar:
Polonya’daki gelişmeler, bazı politikacıların, kazanmaları durumunda Donald Tusk’un politikalarını benimseme vaadinde bulundukları için Macaristan için özellikle öğretici olabilir.
Bu bağlamda, Miklós Szánthó ve Marcin Romanowski, daha önce Donald Tusk’un Polonya’da başardıklarını Macaristan’da gerçekleştirmek istediğini beyan eden muhalefet Tisza Partisi lideri Péter Magyar’ı da isim vererek anmışlardır.
Gerçek
Marcin Romanowski, daha önce Polonya’da Adalet Bakan Yardımcılığı yapmış bir siyasi mülteci olarak Macaristan’da yaşamaktadır. Geçen Aralık ayında Polonya yetkilileri, Romanowski için Interpol’den kırmızı bülten çıkarmasını talep etti. Romanowski, Polonya adalet bakanlığına bağlı olan Adalet Fonu davasında şüpheli durumundadır ve Varşova, 2024’ün sonlarında kendisi için Avrupa’da tutuklama emri çıkardı. Romanowski, Adalet Fonu ihaleleri bağlamında 18 suçlamadan, devlet malına zarar verme amacıyla organize suç örgütüne katılma gibi suçlardan şüphelenmektedir. PiS siyasi partisi ve Romanowski, kendisine karşı açılan resmi davaların hukuksuz olduğunu savunmaktadır.
Macar yetkililer, Polonya’nın eski Adalet Bakan Yardımcısına geçen Aralık ayında siyasi sığınma hakkı tanımıştır. Interpol, geçen hafta Romanowski hakkında kırmızı bülten çıkarmama kararı almıştır; bu da politikacının uluslararası arananlar listesine alınmayacağı anlamına gelmektedir.
Çalışmayı sunan Romanowski, “Avrupa Birliği üyesi olan Polonya, otoriter bir sisteme doğru kaymakta ve yasadışı bir şekilde, küreselciler için bir laboratuvar haline gelmektedir,” dedi. Polonya’daki duruma benzer bir durumun Fransa ve Romanya’da görüldüğünü belirtti. “Küreselciler, sağ görüşlülerin iktidara gelmesini engellemek için seçimleri manipüle etmektedir. Tusk, kontrol mekanizmasını ortadan kaldırmış, Polonya’da demokrasi neredeyse yok olmuştur ve hükümet tüm kurumları kontrol altına almıştır,” dedi. Romanowski, “Buna rağmen Tusk’ın, küreselci eğilimlere karşı durabilecek olan muhafazakâr muhalefeti ortadan kaldırması için Brüksel tarafından serbest bırakıldığını” vurguladı.
Eski Polonya Adalet Bakan Yardımcısı, Mayıs ayında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin rejim değişikliğinden bu yana en önemli olay olacağını belirtti. Cumhurbaşkanının, parlamentonun kararlarını veto etme hakkına sahip olduğunu ve bu otoritenin yalnızca üçte iki destek ile aşılabileceğini hatırlattı. Tusk’ın destekçilerinin böyle bir desteğe sahip olmadığının altını çizdi.
Onların eylemlerini kanıtlamak, çalıntı bir bisiklet vakasını çözmekten daha kolaydır, çünkü tüm hukuksuzlukları kayıt altındadır,”
diye açıkladı. Bununla birlikte mevcut hükümetin, önceki yönetimden politikacıları sahte suçlamalarla hapse atmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.
Miklós Szánthó, Polonya’da “Batı medeniyetinin gerçek değerleri – Hristiyan kültürü, düzen ve özgürlük – küreselcilerin saldırısına maruz kalmakta ve bu değerleri savunmak oldukça önemlidir,” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Chris Farrell, Judicial Watch’ın yöneticisi, Romanowski’nin Tusk hükümeti tarafından adaletsiz bir şekilde hedef alındığını belirterek, bu tür eylemlerin “hukukun üstünlüğünü zayıflattığını ve tüm Avrupa üzerinde etki yarattığını” ifade etti.
Polonya halkının, ulusal kimliklerini küresel baskılar karşısında koruma hakkı vardır ve siyasi rakiplerinin hukuki hedefi haline gelmekten korkmamalıdır,”
dedi ve her iki ulusa da destek sundu.
Via Mandiner, Öne Çıkan fotoğraf MTI/Balogh Zoltán