
Yeniden Keşfetmek Kokshetau: Evden Yankılar ve Zamansız Miras

Astana Times, Kazakistan’ın kalbindeki şehri Kokshetau’yu merak ediyor. Kazakistan’ı şehir şehir keşfetme serisine devam ediyor. Kokshetau şehri, 200. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. 1824 yılında kurulan bu şehir, kuzey Kazakistan’ın en eski şehirlerinden biri olarak, göllerin ve dağların kucağında yer alıyor. Abylai Han liderliğinde, Kokshetau’nun bulunduğu bölge, 18. yüzyılda Kazak Hanlığı’nı birleştiren ve topraklarını yabancı istilacılardan kurtaran önemli bir konuma sahip oldu. Batırlar, sultanlar, yargıçlar, ihtiyarlar ve soyluların şehre yakın yerlerde devlet toplantıları yaptığı dönemde şehir önem kazandı.
Kokshetau, çocukluktan yetişkinliğe kadar benim köşe taşım oldu. Şehirden uzaklaşmış olsam da, köklerimin derinliğini ancak yetişkinlik dönemimde tam anlamıyla kavradım. Büyük figürlerin, Abylai Han ve Kokshetau’lu Kazak etnograf, halklorcu ve eğitim bilimcisi olan Shokan Ualikhanov’un mirası tarafından desteklenen köklerim sayesinde Kazak kimliğimiz ve tarihimiz şekillendi.
Şehrin evrimini düşündüğümde, 1970’lerin ve 1980’lerin hareketli dönemlerini anımsıyorum. Kokshetau, yeni okullar, kültür merkezleri ve altyapı ile parlayan ve artan önemini yansıtan dönemde gelişti. Bu dönemde bu gelişimin mimarlarından olan babam, bana şehri adım adım oluşturmanın ve kalıcı, somut veya soyut bir etki bırakmanın değerini aşıladı. Babam, Kokshetau’yu günümüzde görebilseydi, bu dinamik zamanları hatırlatacak ve şehrin Astana’nın gelişim hızıyla yarıştığını görecekti.
Kültürel zenginlikleri ve tarihi mirası ile Kokshetau, doğal güzelliklere sahip bir şehirdir. Bu şehirde her köşede bir hikaye saklıdır. Merkezi Park, mezuniyet günümde ilk adımlarımı attığım yerdir. Akmola Bölgesel Tarihçe Müzesi ise geçmişimizin her sergisinde açılan karnımızdır. Bu yerlerde benim yetişmemin dokusu işlendi – kültür, dil ve geleneğin dünyayı anlama şeklimi şekillendirdiği yerlerdir.
Kokshetau’nun simgelerinden biri olan Ualikhanov Üniversitesi, Kazakistan genelinde yabancı diller bölümü ile tanınmaktadır. Bu kurum, kültürleri ve kıtaları birbirine bağlayan dil bilgisi yeteneği ile sayısız öğrenci yetiştirmiştir. Kokshetau sakinlerinin yabancı dillere karşı olağanüstü bir yeteneği vardır. Ben de okul yıllarımda özellikle İngilizce konusunda başarılı oldum. 2007 yılında Humaniter Teknik Lisesi’nden mezun olduktan sonra Amerika’ya, California kıyılarına, eğitimimi tamamlamaya gittim.
En değerli anılarımdan biri, 14 yaşındayken Kültür Sarayı’nda düzenlenen bir şarkı yarışmasında büyük ödül kazanmamdı. Bu deneyim, Kokshetau’lu insanlarda sıkça görülen müzik yeteneğiyle olan bağımı ortaya koyuyor. Kokshetau’nun zengin müzikal mirası, Birjhan Sal ve Akan Seri gibi efsanevi figürler tarafından gösterilmektedir. Bu ikonik akınlar, dombra çalma ve şarkı söyleme ustalıklarıyla kutlanır ve kültürel peyzajımıza unutulmaz bir iz bırakmıştır. Onların duygularla dolu ve şiirsel güzellikteki şarkıları, benim de dahil olduğum yeni jenerasyonları hala heyecanlandırmaya ve ilham vermeye devam etmektedir.
Tarihsel zenginliğin ötesinde, Kokshetau, Bukpa Tepesi gibi doğal güzelliklerle de çağrışım yapar. Her tırmanış, şehrin dayanıklılığı ve güzelliğini hatırlatan nefes kesici bir manzarayı sunar. Bukpa Tepesi’ne tırmanış, hayatın iniş ve çıkışlarını yansıtan simgesel bir yolculuk olmuştur. Tepede yürüyüş tutkunları için birçok patika bulunurken, zirve şehiri ve Kopa Gölü’nün panoramik manzarasını sunmaktadır.
Kokshetau, içinde bulunduğu coğrafyadan daha fazlasıdır; yaşayan, nefes alan, meydan okuyan ve ilham veren bir varlıktır. Kokshetau’da, yapılan devlet toplantılarında Kazak devlet geleneğini koruyan savaşçılardan, modern akademik kurumlarla küresel vatandaşları şekillendiren döneme kadar, zengin bir miras ve ilerlemenin örüldüğü bir dokuya sahiptir. Babam artık benimle değil ve ebeveynlerimin evi satılmış olsa da, Kokshetau benim için bir güç kaynağı olmaya devam ediyor ve bir yaşamın beni nereye götürürse götürsün, Kokshetau her zaman benim evim olacak.