Özbekistan

Yükselen tehditler ve stratejik ittifaklar

Suriye’den Berlin’e, Suriyeliler, 8 Aralık’ta Şam Rejimi’nin düşüşünü kutladı ve 1971’den beri Suriye Arap Cumhuriyeti’ni yöneten bir aile hanedanının sona erdiğini işaret eden bir dönemin sonunu işaret ettiler. Diktatörün devrilmesi halk arasında kutlamalara, uluslararası toplumdan ise olumlu tepkilere neden olabilir, ancak Suriye özelinde, Orta Asya bölgesi için güvenlik zorluklarını da derinleştirir.

Abu Muhammad al-Jolani’nin Hay’at Tahrir al-Sham (HTS), Suriye’nin başkenti Şam’ı ele geçirerek ülkenin iç savaş tarihinde önemli bir dönüm noktasını işaretledi. Şu anda henüz çatışmanın sonu veya Suriye Arap Cumhuriyeti’nde istikrarlı bir hükümetin kurulduğuna dair konuşmak çok erken olsa da, al-Jolani ve HTS’nin Suriye’nin geleceğini şekillendirmede merkezi aktörler olarak ortaya çıktığı çoktan açık. Bu gelişme, kritik soruları ortaya çıkarıyor: HTS nasıl önemli bir konuma yükseldi? Etkisi Orta Asya’nın güvenliğini nasıl tehdit ediyor? Buna karşı Orta Asya güvenliğiyle ilgili neler bekleyebiliriz?

Hay’at Tahrir al-Sham’ın yükselişi ve evrimi
Hay’at Tahrir al-Sham’ın ortaya çıkışı, 2011 Arab Baharı protestolarının ardından Suriye’nin kaosa sürüklenmesi bağlamında anlaşılmalıdır. Başlangıçta Başkan Bashar al-Assad’ın otoriter rejimine karşı barışçıl gösterilerle başlayan, ancak rejimin şiddetli baskıyla yanıt vermesiyle bir iç savaşa dönüşen şeydi. Devlet otoritesinin çöküşü militant grupların hızla istismar ettiği bir güvenlik boşluğu yarattı. Bu süreçte, Rusya ve İran’ın desteğiyle desteklenen Assad rejimi, muhalif güçleri hedef alarak topraklarını geri alma amacıyla agresif kampanyalar başlattı. Bu istikrarsızlık ortamında, cihatçı fraksiyonlar, yönetim ve hizmetler sunarak etki kazandı ve HTS, kuzeybatı Suriye’de egemen bir güç olarak yükseldi.

HTS’nin kökeni 2012 yılında Abu Muhammad al-Jolani tarafından ISI (Irak İslam Devleti) altında oluşturulan Cephet el-Nusra’ya dayanmalıdır. Cephet el-Nusra başlangıçta ISI’nın Suriye kolu olarak hareket etmiş ve ISI’dan önemli finansal ve lojistik destek almıştır. Grup, etkili taktikleri ve yerel desteğiyle hızla yükseldi, ancak ISI’ya 2013 yılında al-Bağdadi’nin ISIS ile birleşme çağrısını reddettikten sonra ISI’dan ayrıldı ve al-Nusra adını aldı. Bu ayrılık ISIS ile rekabet halindeki al-Qaeda’yla bağlanmasına neden oldu.

Daha fazla bilgi için: kun.uz/tr

(Abajur’u) 1/5 🌚
 

Pools Plus Cyprus

Bu haber
bu kaynaktan alınarak ACM Cyprus yeni teknolojiler çalışması kapsamında, OpenAI – ChatGPT tarafından yeniden yazılmıştır. Geleceği yeniden şekillendirebilmek için yorumlarınızı bekliyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu